Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Muhafaza ekiplerinin 4 gün içinde 4 ayrı gümrük noktasında gerçekleştirdiği operasyonlarla toplam 2 ton 116 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildiğini duyurdu. Operasyonun toplam piyasa değerinin yaklaşık 5 milyar 250 milyon TL olduğu belirtildi.
Bakanlık, başarıyla sonuçlanan operasyonları “tarihi yakalama” olarak tanımlarken, uyuşturucu ticaretiyle mücadelede gümrük kapılarındaki dijital teknolojinin ve istihbarat odaklı çalışmanın önemine dikkat çekti.
Operasyon Noktaları ve Ele Geçirilen Uyuşturucular
-
Ambarlı Limanı: 279 kilogram esrar
-
Kapıkule Gümrük Kapısı: Miktarı açıklanmayan esrar
-
Dilucu Gümrük Kapısı: 691 kilogram kristal metamfetamin
-
Gürbulak Gümrük Kapısı: 764 kilogram likit metamfetamin
Sadece Gürbulak’taki operasyonun piyasa değerinin yaklaşık 2 milyar 768 milyon TL olduğu bildirildi.
X-Ray Taramasında Ortaya Çıktı
Özellikle Ağrı’nın Gürbulak Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen operasyonun ayrıntıları dikkat çekti. Ülkeye giriş yapmak üzere gelen bir tır, risk analizi kapsamında şüpheli olarak değerlendirildi ve X-Ray taramasına alındı. Taramada, tırın yakıt deposunda anormal bir yoğunluk fark edildi.
Araç ve Konteyner Tarama Sistemi'nden alınan görüntüler, Gümrük Muhafaza personeli tarafından analiz edildi. Şüpheli maddeye yönelik yapılan el tipi uyuşturucu madde testi, cismin likit metamfetamin olduğunu doğruladı.
Doğubayazıt Başsavcılığı Soruşturmayı Yürütüyor
764 kilo likit metamfetaminin ele geçirildiği bu büyük operasyonda, soruşturma Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde sürdürülüyor. Olayla bağlantılı kişi ya da organizasyonlara yönelik adli sürecin derinleştirilmesi bekleniyor.
Bakanlık: Uyuşturucuya Geçit Yok
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Uyuşturucuyla mücadelede kararlılığımız devam ediyor. Teknolojik imkanlar ve saha personelimizin dikkatli çalışmaları sayesinde ülkemize sokulmak istenen tonlarca uyuşturucuya engel olduk.”
Bu büyük çaplı operasyonun, Türkiye’nin gümrük güvenliği, sınır denetimi ve uluslararası suçla mücadeledeki kapasitesini gözler önüne serdiği değerlendiriliyor.
