ABD Başkanı Donald Trump, Katolik dünyasının yeni ruhani lideri olarak seçilen Kardinal Robert Francis Prevost’u sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tebrik etti. Trump, Prevost’un ilk Amerikalı Papa olmasının “ABD için tarihi bir onur” olduğunu vurguladı.
Katolik Kilisesi’nde Papa Franciscus’un 21 Nisan’daki vefatının ardından toplanan Konklav, 69 yaşındaki Amerikalı Kardinal Robert Francis Prevost’u Papa seçti. Yeni Papa, 'XIV. Leo' adını aldı. Bu gelişmenin ardından ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden bir paylaşım yaparak Papa XIV. Leo’yu tebrik etti.
Trump mesajında, Kardinal Prevost’un papa seçilmesinin “Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir onur ve tarihi bir an” olduğunu belirtti. Ayrıca, yeni Papa ile tanışmayı sabırsızlıkla beklediğini dile getirdi.
Trump’ın Açıklaması Şöyle:
“Papa olarak atanan Kardinal Robert Francis Prevost’u tebrik ediyoruz. Kendisinin ilk Amerikalı Papa olduğunu fark etmek büyük bir onur. Ne büyük bir heyecan ve ülkemiz için ne büyük bir onur. Papa XIV. Leo ile tanışmayı dört gözle bekliyorum. Çok anlamlı bir an olacak!”
Robert Prevost Kimdir?
Robert Francis Prevost, 14 Eylül 1955’te Chicago, Illinois’de doğdu. Augustinus tarikatına mensup bir rahip olan Prevost, uzun yıllar boyunca Peru'da ilahiyat eğitmeni, misyoner ve piskopos olarak görev yaptı. 2015 yılında Peru vatandaşlığı da aldı. 2023 yılında Kardinal olarak atanan Prevost, Vatikan’da Piskoposlar Dicastery’si’nin başkanlığına getirildi.
Konklav sürecinde reformcu ve yönetim deneyimi güçlü bir aday olarak öne çıkan Prevost, Katolik Kilisesi'nin 267. Papası olarak seçildi ve "Papa XIV. Leo" adını aldı. Bu seçimle birlikte Katolik tarihinde ilk kez bir Amerikalı papalık makamına oturdu.
ABD ve Katolik Dünyası İçin Tarihi Bir An
Robert Prevost’un papa seçilmesi, dünyada yaklaşık 70 milyon Katolik barındıran ABD için de tarihi bir dönüm noktası oldu. Vatikan ile Washington arasındaki diplomatik ilişkiler açısından da bu durumun sembolik bir önemi bulunuyor.
Uzmanlara göre, Amerikalı bir papanın seçilmesi Vatikan’ın küresel dengelerde Kuzey ve Güney Amerika’ya daha fazla odaklanabileceği bir döneme işaret ediyor.