Bölgenin en büyük nükleer buluşması olan 11. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES 2025), İstanbul’da başladı. 1-2 Temmuz tarihleri arasında Hilton Bomonti Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen zirve, Türkiye, Afrika ve Ortadoğu’nun nükleer enerji alanındaki en kapsamlı etkinliği olma özelliğini taşıyor. Bu yıl Rusya’nın nükleer endüstrideki 80. yıl dönümüne denk gelen zirve, ulusal ve uluslararası düzeyde 1000’in üzerinde sektör temsilcisini, karar vericiyi ve akademisyeni aynı çatı altında buluşturuyor.
Etkinliğin medya partnerliğini Sputnik Türkiye üstlenirken, zirve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle düzenleniyor. Zirvede özellikle yapay zekâ destekli dijital dönüşümle birlikte artan enerji ihtiyacına karşı nükleer gücün önemi vurgulanıyor.
Yapay zeka çağında nükleer zorunluluk haline geliyor
Zirvenin ana temalarından biri olan yapay zekâ, özellikle enerji talebini dramatik şekilde artırması bakımından öne çıkıyor. Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, açılış konuşmasında dijitalleşmenin ve yapay zekâ teknolojilerinin enerji ihtiyacını keskin bir biçimde artırdığına dikkat çekti.
“Sadece bir yapay zekâ modelinin eğitimi bile yüz binlerce kilovatsaat enerji gerektiriyor. Teknoloji devlerinin nükleere yönelmesi tesadüf değil; stratejik ve zorunlu bir tercihtir. Türkiye, bu dönüşümde oyun kurucu bir aktör olmayı seçmiştir.” dedi.
Çiftçi, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ardından SMR (Küçük Modüler Reaktör) teknolojileriyle birlikte nükleer mühendislik ihracatına doğru adım attığını da vurguladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: Gözler Akkuyu’dan sonra Sinop ve Trakya’da
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Salih Sarı, Türkiye’nin nükleer yolculuğunun yaklaşık 70 yıllık bir vizyonun ürünü olduğunu ifade etti. Akkuyu’da yapımı süren dört reaktörün 2028’e kadar devreye alınmasının planlandığını belirten Sarı, şu değerlendirmede bulundu:
“Nükleer enerji bizim için bir tercih değil, bir zorunluluktur. Akkuyu NGS’nin ardından Sinop ve Trakya projeleriyle birlikte bu üretim daha da yaygınlaştırılacak. SMR teknolojileri ve yerli üretim altyapısıyla 2053’e kadar 20 GW kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.”
Sarı, ayrıca Akkuyu projesinde 300’ün üzerinde Türk firmasının aktif olarak görev aldığını, bu tecrübenin Türkiye’yi İngiltere, Macaristan ve Mısır’daki nükleer projelerde de önemli bir aktör haline getirdiğini söyledi.
Sanayi cephesinde hedef: 2040’a kadar 20 bin MW kurulu nükleer güç
Zirveye katılan Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç da nükleer enerjinin yalnızca bir enerji meselesi değil, aynı zamanda bir milli teknoloji ve rekabet meselesi olduğunu vurguladı.
“Nükleer artık Türkiye için bir tercih değil, ekonomik zorunluluktur. 2040’a kadar 20 bin megavat kurulu güce ulaşılması sanayimizin rekabet gücü açısından da hayati önemdedir.” dedi.
ASO öncülüğünde oluşturulan NÜKSAK kümelenmesi ile Türk sanayi firmalarının uluslararası nükleer tedarik zincirine entegre edilmesi hedefleniyor. Zirvede yer alan firmalar, fuar alanında düzenlenen ikili iş görüşmeleri sayesinde küresel iş birlikleri kurma fırsatı yakalıyor.
Zirvede öne çıkan başlıklar: SMR’ler, mikroreaktörler ve füzyon
Zirvede bu yıl yalnızca Akkuyu NGS ve büyük ölçekli projeler değil, SMR (Küçük Modüler Reaktörler) ve mikroreaktör teknolojileri de ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Ayrıca füzyon enerjisi, araştırma reaktörleri ve sağlık, tarım ve endüstride nükleer teknolojilerin kullanımı da panellerde ele alınıyor.
Diplomatik boyut: Uluslararası destek ve katılım dikkat çekiyor
Bu yılki zirveye Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu ROSATOM, Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI), İtalyan Nükleer Derneği (AIN) ve Bulgar Atom Forumu (BULATOM) gibi prestijli uluslararası kurumlar da destek veriyor. Bu katılımlar, Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki uluslararası iş birliği vizyonunu güçlendirdiğini gösteriyor.
NPPES 2025: Türkiye’nin enerji ve teknoloji ihracatı vizyonuna sahne oluyor
-
Nükleer Santraller Zirvesi, yalnızca bir sektör etkinliği olmanın ötesinde, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı, sanayi dönüşümü ve teknoloji ihracatı hedeflerinin somut olarak konuşulduğu stratejik bir platform olarak öne çıkıyor.
Zirve, 2 Temmuz’a kadar İstanbul Hilton Bomonti Kongre Merkezi’nde devam edecek.
