Ayşenaz Çimen’in 30 Haziran 2025 tarihli paylaşımında, Anayasa’nın 66. maddesine atıfta bulunarak “Türkiyeli” ifadesini reddetmesi, kısa sürede sosyal medya gündeminin zirvesine yerleşti. Özellikle İstanbul Barosu eski başkanlarından Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun “Türkiyeli avukatlar” söylemine tepki olarak yapılan paylaşım, Çimen’in “TÜRK AVUKAT TÜRK! Siz hangi ülkenin barosu, hangi ülkenin avukatı olduğunuzu unutmayın” ifadeleriyle daha da dikkat çekici hâle geldi.

Turkiyeli Degil Turk

MİLYONLARCA KİŞİDEN DESTEK, MESLEKLER ÜSTÜ BİR TEPKİ

İlk etapta sadece hukukçular arasında yankı bulan paylaşım, kısa sürede farklı meslek gruplarına da yayıldı. Doktorlar, mühendisler, öğretmenler, gazeteciler ve daha birçok meslekten kullanıcı, kendi alanlarını öne çıkararak “Türkiyeli değil, TÜRK doktoruz”, “Türkiyeli değil, TÜRK öğretmeniz” gibi ifadelerle bu kimlik vurgusuna katıldı.

Sosyal medya kullanıcıları yalnızca bireysel hesaplarla değil, kurumsal hesaplar üzerinden de desteğini gösterdi. Yerel medya kuruluşlarından Kırşehir Haber Türk’ün “Türkiyeli değil, TÜRK gazetecileriyiz” paylaşımı, bu harekete medya dünyasından gelen ilk güçlü desteklerden biri olarak öne çıktı.

KAMUOYUNDA FARKINDALIK, SOSYAL MEDYADAN SAHALARA

Ayşenaz Çimen’in avukat cübbesiyle paylaştığı fotoğraf eşliğinde başlattığı bu söylem, yalnızca sanal dünyada yankılanmadı. Toplumsal hafızada yer eden “kimlik” tartışmalarını da yeniden gündeme taşıyarak, sokaktaki yurttaştan akademik çevrelere kadar pek çok kesimde tartışılmaya başlandı.

Söz konusu hareketin özellikle gençler ve kadınlar tarafından yoğun ilgi görmesi dikkat çekti. Çimen, yaptığı açıklamada kadın kullanıcıların gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu süreci “toplumsal bir uyanış” olarak nitelendirdi.

Ankara'ya Çamlıca Kulesi modeli geliyor! Yayıncılıkta yeni dönem başlıyor
Ankara'ya Çamlıca Kulesi modeli geliyor! Yayıncılıkta yeni dönem başlıyor
İçeriği Görüntüle

Turkiyeli Degil Turkuz Akimi

TOPLUMSAL KİMLİK TARTIŞMASINA YENİ BİR SAYFA

“Türkiyeli değil, TÜRK” söylemi yalnızca bir sosyal medya akımı değil, aynı zamanda Türkiye’de uzun süredir devam eden kimlik tartışmalarının yeniden şekillenmesine neden olan bir gelişme oldu. Hareketin merkezinde yer alan anayasal vatandaşlık tanımı, bireylerin hem hukuki hem de kültürel aidiyetlerini sorgulamasına neden oldu.

Bu gelişmeler, anayasal değerlerin toplum nezdinde nasıl yorumlandığına dair önemli bir gösterge haline geldi. Birçok kullanıcı, kimliklerinin sadece coğrafi bir aidiyetle değil, tarihsel ve hukuki bağlamda tanımlanması gerektiğini savundu.

ÇİMEN: “BU MİLLETİN MİLLİ DURUŞU BÂKİDİR”

Hareketin öncüsü Avukat Ayşenaz Çimen, 6 Temmuz 2025’te yaptığı yeni açıklamayla akımın ulaştığı boyutlara dikkat çekti. Yaklaşık 46 milyon kişinin bu harekete destek verdiğini belirten Çimen, “Ulus devlet yapısının varlığına hep birlikte dikkat çektik. Bu milletin milli duruşu bakidir” sözleriyle hem hukuki hem de toplumsal bir duruşun altını çizdi.

Çimen’in bu açıklamaları, hareketin sadece anlık bir tepki değil, uzun vadeli bir toplumsal bilinçlenme sürecinin parçası olabileceğini gösteriyor.

Kaynak: Haber Merkezi