Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail’in Madleen gemisine uluslararası sularda müdahalesi açık bir uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan ve içinde vatandaşlarımızın da bulunduğu ‘Madleen’ adlı gemiye uluslararası sularda seyrettiği esnada İsrail güçlerince müdahalede bulunulması, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.”

Trabzon Uzungöl’de yoğunluk devam ediyor! Binlerce turist akın etti Trabzon Uzungöl’de yoğunluk devam ediyor! Binlerce turist akın etti

Bakanlık, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının serbest bırakılması için Tel Aviv'deki diplomatik misyonların aktif olarak devreye sokulduğunu ve gelişmelerin anbean takip edildiğini bildirdi. Ailelere düzenli bilgi aktarımı sağlanıyor.

Yüksek Düzeyde Tepki: “İsrail’in İnsanlık Suçları Cezasız Kalmamalı”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail’in Madleen gemisine müdahalesini sert sözlerle kınadı. Yılmaz, bu müdahalenin sadece insani yardımları engellemekle kalmadığını, aynı zamanda uluslararası hukuk normlarına da meydan okuduğunu belirterek şunları kaydetti:

“İnsani değerleri ve hukuku yok sayan Netanyahu yönetimi, uluslararası toplumdan gerekli karşılığı görmelidir. Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve iki devletli kalıcı çözüm için somut adımlar atılması gerekmektedir. Türkiye olarak mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de benzer şekilde müdahaleyi lanetleyerek, saldırının emrini verenlerin ve uygulayanların yargılanması gerektiğini ifade etti. Çelik, “İsrail’in saldırganlığı karşısında tüm dünya somut tedbirler almalıdır” dedi.

Israıl-2

“Alçak Saldırı”, “Ortak Vicdana Saldırı”: Devletten Sert Mesajlar

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Madleen gemisine yapılan saldırıyı “alçaklık” olarak nitelendirdi ve bunun uluslararası hukuk ile insan haklarına açıkça aykırı olduğunu vurguladı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise yaptığı açıklamada İsrail’i “hukuk tanımaz” ve “soykırımcı” olarak tanımladı. Tunç, “Madleen gemisinde bulunan insan hakları savunucularına yönelik saldırı, insanlığın ortak vicdanını hedef almıştır. Bu alçaklık cezasız kalmamalıdır” ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Bu Bir Terörist Operasyondur

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş da İsrail’in müdahalesini, yalnızca bir yardım girişimine değil, insanlık onuruna da yapılmış bir saldırı olarak tanımladı. Kurtulmuş, uluslararası toplumu bu hukuksuzluk karşısında sesini yükseltmeye ve insani değerleri savunmaya davet etti.

Madleen-1

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Kılıç: Müdahale Asla Kabul Edilemez

Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ise, “Madleen gemisine yönelik uluslararası sularda gerçekleştirilen bu müdahale, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ve kabul edilemez. İsrail hükümetinin terör yanlısı tutumu bir kez daha açığa çıkmıştır” açıklamasında bulundu.

Madleen Gemisinde Kimler Vardı?

1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentinden yola çıkan 18 metrelik Madleen adlı yelkenlide, toplamda 12 insan hakları savunucusu bulunuyordu. Gemideki aktivistler arasında Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan, Almanya vatandaşı Yasemin Acar ve Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu da yer aldı. Gemide ayrıca Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras, Yanis Mhamdi; İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad da bulunuyordu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition) öncülüğünde gerçekleştirilen bu yardım misyonunun temel amacı, Gazze’ye yönelik ablukayı delerek insani yardım ulaştırmaktı. Aktivistler, olası bir müdahaleye karşılık barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini açıklamıştı.

Gazze: Açlığın Silah Olarak Kullanıldığı Bir Coğrafya

7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik şiddetli saldırılar düzenleyen İsrail, bölgedeki hastane, okul ve sığınma alanlarını da hedef almaktan geri durmuyor. Yaklaşık 2,3 milyon Filistinli, abluka nedeniyle ilaç ve gıdaya erişimden yoksun, insani bir felaketle mücadele ediyor.

İsrail'in açlığı bir savaş aracı olarak kullandığı yönündeki eleştiriler, Filistinli yetkililer ve uluslararası çevrelerce sık sık dile getiriliyor. ABD destekli insani yardım noktalarına yönelen Filistinlilerin dahi saldırıya uğradığı biliniyor. Bugüne kadar Gazze’de en az 55 bin Filistinli hayatını kaybederken, 126 bin kişi de yaralandı.

Kaynak: Haber Merkezi