MSB kaynakları, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında faaliyet gösteren PKK/YPG’nin Şam yönetimiyle mart ayında imzaladığı anlaşmanın hiçbir şartını yerine getirmediğini açıkladı.
Özellikle Haseke’de düzenlenen ayrılıkçı söylemler içeren konferansın, anlaşma şartlarını ihlal ettiğini belirten MSB yetkilileri, Türkiye’nin beklentisinin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği için mutabakata uyulması olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE-SURİYE ORTAK MUHTIRASI
MSB açıklamasında, Suriye ordusuna destek amacıyla imzalanan muhtıranın ayrıntıları da paylaşıldı.
Anlaşmaya göre; askeri eğitim ve iş birliği planlaması, danışmanlık ve bilgi-tecrübe paylaşımı, silah sistemleri, lojistik malzemeler ve askeri teçhizat desteği, teknik destek ve eğitim sağlanması konularında iki ülke arasında kapsamlı işbirliği yapılacak.
MSB yetkilileri, bu mutabakatın “iş birliği alanında kayda değer bir adım” olduğunu belirtti.
İSRAİL BASININDA ENDİŞELİ YORUMLAR
Türkiye’nin attığı bu adım, İsrail medyasında dikkatle takip edildi.
Times of Israel, Ankara’nın SDG’ye karşı operasyon seçeneğini masada tuttuğunu yazarak, Türkiye’nin “giderek daha rahatsız olduğu” yorumunu yaptı.
The Jerusalem Post, Türkiye’nin yeni anlaşma kapsamında Suriye’ye silah sistemleri ve teçhizat sağlayacağına vurgu yaparken, “Ankara’nın sabrı tükeniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Walla ise gelişmeyi “Türkiye ve Suriye güvenlik iş birliğini sıkılaştırıyor” başlığıyla duyurdu ve Ankara’nın Şam üzerindeki nüfuzunun İsrail’i tedirgin ettiğini aktardı.
“TÜRKİYE, SDG’YE KARŞI OPERASYON HAKKINI SAKLI TUTUYOR”
İsrail basını, Türkiye’nin attığı bu adımı yalnızca askeri değil, siyasi açıdan da kritik bir hamle olarak yorumladı. Özellikle “SDG’ye karşı operasyon hakkı” vurgusu, Tel Aviv yönetiminde endişe yarattı.
Haberlere göre, Türkiye’nin Suriye ordusuna verdiği destek, hem ülkenin toprak bütünlüğünü korumayı hem de bölgesel güvenliği pekiştirmeyi hedefliyor. Bu durumun, İsrail’in bölgede kurmaya çalıştığı denklemleri zorlaştırabileceği değerlendiriliyor.