Soruşturma kapsamında ulaşılan detaylar, kamu kurumlarına sızma, kimlik hırsızlığı ve usulsüz atamaların kapsamını ortaya çıkardı. Şüphelilerin, bir diploma karşılığında 400 bin liraya kadar para aldığı, çok sayıda e-imzayı yasa dışı yollarla ele geçirdiği ve bu belgelerle 400 akademisyenin görevine usulsüz biçimde yerleştirildiği belirlendi.
KAMU KURUMLARININ E-İMZALARI KOPYALANDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’nca yürütülen soruşturmada, şüphelilerin Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerine sahte e-imzalarla giriş yaptığı ortaya çıktı. E-İMZATR ve TÜRKTRUST gibi resmi sertifika sağlayıcılar üzerinden alınan e-imzalar, yüksek bürokratlara ve kamu yöneticilerine aitmiş gibi kullanıldı. Bu sayede sahte üniversite ve lise diplomaları üretildi; aynı zamanda sürücü belgesi sınav sonuçlarında da değişiklikler yapılarak başarısız olan kişiler başarılı gösterildi. Kimlik bilgileri çalınarak hazırlanan sahte e-imzalarla sistemlere sızan şüpheliler, mezuniyet belgeleri de düzenledi.
400 AKADEMİSYEN USULSÜZ ATANDI
Şüphelilerin ifadeleri skandalın akademik boyutunu da gözler önüne serdi. Soruşturma sürecinde, şüphelilerin en az 400 akademisyenin usulsüz atamasına aracılık ettikleri belirlendi. Bu kişilerin bir kısmının doçent, bir kısmının ise profesör kadrosuna atandığı ifade edildi. Söz konusu atamaların bazılarında hiçbir sınav ya da kriter aranmadan sahte diplomalarla işlem yapıldığı ortaya çıktı.
39 SAHTE DİPLOMA SİSTEME KAYDEDİLDİ
Hazırlanan iddianamede, sahte belgelerle oluşturulan 39 üniversite diplomasının resmi sistemlere işlendiği vurgulandı. Aralarında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı, YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkanı, 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanı ve çeşitli kamu görevlilerinin e-imzalarının da yer aldığı belgelerle ilgili toplam 65 şüpheli hakkında dava açıldı.
50 YILA VARAN HAPİS TALEBİ
Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davalarda, şüpheliler hakkında "Resmi belgede sahtecilik", "Bilişim sistemine hukuka aykırı giriş", "Verileri ele geçirme" ve "ÖSYM Kanunu'na muhalefet" gibi suçlamalarla 6 yıldan 50 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi. İlk dalgada gözaltına alınan 16 kişi tutuklanırken, toplam 134 şüpheli hakkında Mayıs ayında iddianame tamamlanmıştı.
AKADEMİK VE KAMUSAL GÜVENLİĞE BÜYÜK DARBE
Skandal, yalnızca bireysel suçlardan ibaret kalmadı. Sahte belgelerle sistemin içine yerleştirilen kişiler üzerinden devletin eğitim ve kamu yönetimi alanlarındaki güvenilirliği ciddi şekilde sorgulanır hâle geldi.