Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde, Türkiye ve Azerbaycan’ın istiklal şairleri Ahmet Cevad ile Mehmet Akif Ersoy’u anmak ve anlamak amacıyla özel bir etkinlik düzenlendi. Programın ardından konuşan Prof. Dr. Ruhi Ersoy, iki milletin tarihsel ve kültürel birlikteliğinin derin anlamlar taşıdığını vurguladı.
“İKİ MİLLİ MARŞIN ŞAİRİ AYNI RUHUN SÖZCÜSÜDÜR”
Programla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle Mehmet Akif’in vefat yıldönümü olan 27 Aralık haftasında olduğumuz bu dönemde, birbirleriyle muasır oldukları hâlde şeklen birbirlerini görmeseler de aynı milletin ruhunun sözcüsü olan iki milli marşın şairini birlikte anmaya gayret ettik. Ahmet Cevad ve Mehmet Akif sadece söz şairi değil, hal ve kal şairi olarak yaşam pratikleriyle örnek olmuş iki özel insandır.”
AHMET CEVAD ENSTİTÜSÜ’NÜN MİSYONU
Ahmet Cevad Enstitüsü’nün faaliyetlerine de değinen Ersoy, enstitünün MHP bünyesinde kurulduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
“Ahmet Cevad Enstitüsü, Azerbaycan-Türkiye dostluğunu ve ruh köklerini araştıran; aynı zamanda Türk dünyasında represyona maruz kalmış, 50 milyondan fazla Türk aydınının meselesini, onların şehadet gerekçelerini anmak ve anlamak misyonunu üstlenmiş bir enstitüdür. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli beyefendinin himayelerinde hizmet vermektedir.”
DEVLETLİ BİR KATILIM, SINIRLI AMA DERİN BİR PROGRAM
Etkinliğin daha sınırlı bir katılımla gerçekleştirildiğini belirten Ersoy, bunun bilinçli bir tercih olduğunu ifade etti:
“Bu programı yasama, yürütme, yargı ve iş dünyasından; bu meselelerle ilgilenen, okuyan, yazan bir devletli kitleye hitap edecek şekilde planladık. Yarım gün süren programın etkisi, sergi, paneller ve coşkuyla okunan iki milli marşımızla birlikte çok anlamlı bir atmosfer oluşturdu.”
ANKARA VALİSİNE TEŞEKKÜR EDİLDİ
Programa Ankara Valisi Vasip Şahin’in katılımının da büyük önem taşıdığını dile getiren Ersoy, şunları söyledi:
“Ankara Valimiz Sayın Vasip Şahin Bey’in konuşmaları ve toplantıya iştirak etmesi son derece kıymetliydi. Bazı insanlar yaşar, gelir, geçer; ama millet için dertlenenler yaşar, yaşatır ve gelip geçmez. Ahmet Cevad ve Mehmet Akif bu gelip geçmeyenlerdendir.”
2026 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR
2026 yılında Ankara’nın Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesine ilişkin soruya da yanıt veren Ersoy, kültür çalışmalarının artarak süreceğini belirtti:
“Milliyetçi Hareket Partisi bünyesinde farklı enstitülerimiz var. Sayın Genel Başkanımız kültür ve Türk dünyası çalışmalarının politik tartışmaların dışında yürütülmesini özellikle istemiştir. Bu doğrultuda mutlaka yeni etkinlikler yapılacaktır.”
“BİREYDEN ŞAHSİYETE TEKAMÜL ESASTIR”
Konuşmasının sonunda kültür ve farkındalık vurgusu yapan Prof. Dr. Ruhi Ersoy, şu değerlendirmede bulundu:
“Bizim temel gayemiz farkındalık oluşturmaktır. Farkındalık bilgilenmeyi, bilgilenme hisle birleşerek şuurlanmayı getirir. Bireyden şahsiyete tekamül vardır. Şahsiyetli bireyler, şahsiyetli milletleri ve şahsiyetli devletleri doğurur. Biz buna gayret ediyoruz.”