Ünsal Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ünsal, mevcut ekonomik koşulların konut almak isteyenler için önemli bir fırsat oluşturduğunu söyledi. Ünsal, yüksek faiz ve enflasyon ortamının fiyat artışlarını baskıladığını vurgulayarak, müteahhitlerin maliyetlerine rağmen zam yapamadığını dile getirdi.
Ünsal konuşmasında aynen şu ifadeleri kullandı:
“Tabii ki tam zamanı. Neden tam zamanı? Çünkü bu faizlerin yüksek olarak seyretmesi, enflasyonun yüksek olarak seyretmesi fiyat artışlarının önüne geçti. Bu bir gerçek yani. Müteahhit paraya ulaşabilmesi için fiyatlarını yükseltmiyor. Yani aslında maliyetleri yükseliyor. Bizim işçilik maliyetimiz son bir yılda üç kat arttı. Bu bir gerçek. Ama fiyatlara yansıtamıyoruz. Niye? Vatandaşın zaten alım gücü düşük. Biz yansıttığımız zaman hiç alamaz. O nedenle biz karımızdan fedakarlık yaptık.”
“MALİYETE YAKIN SATIŞLAR YAPIYORUZ”
Ünsal, firmaların kar marjını düşürerek satış yaptığını belirtti:
“Şu anda maliyete yakın rakamlarda satışlar yapıyoruz. O nedenle de alım için tam zaman ve de vade farksız taksitler yapıyoruz. Yani böylesine enflasyonist bir ortamda uzun vade taksitlerle satış yapıyoruz ki bu vatandaşın avantajına. Vatandaş konut aldığı zaman projenin bittiğinde en az %200 kar eder böyle bir ortamda. Bir gün önce alırsa kar eder.”
Türkiye genelinde farklı tipte konut üretiminin devam ettiğini belirten Ünsal şöyle devam etti:
“Şimdi 1+1 de yapılıyor ülkede. 2+1’de, 3+1’de, 4+1’de. Herkes kendi bütçesine göre bana göre konutunu almalı. Çünkü konut hem yatırım aracı hem de gelir getiren çok değerli bir mülk oldu ülkemizde.”
“İNŞAAT SEKTÖRÜ EKONOMİNİN MOTORU”
Ünsal, inşaat sektörünün Türkiye ekonomisi için kritik önem taşıdığını belirtti:
“Türkiye'de 2025 yılında konut satışları yükselmeye devam etti, artmaya devam etti. Bu da bir gerçek. Ve ülkenin ekonomisi dönüyor, çarkları dönüyor. İnşaat sektörü üretim yapmaya devam ediyor ama yeterli mi derseniz elbette ki yeterli değil.”
İnşaat sektörünün yüzlerce alana istihdam sağladığını vurgulayan Ünsal konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnşaat sektörü tabii ki dünyada olduğu gibi Türkiye'de de aslında ekonomiyi canlı tutan sektör. Çünkü inşaat sektörü ayakta kaldığı zaman, hareketli olduğu zaman bütün sektörler çalışıyor aslında. Bütün fabrikaları çalıştırıyor. Çünkü 200 kalemin üzerinde inşaatta kullanılan malzeme var. Sanayiden inşaata gelen. Dolayısıyla da oradaki aynı zamanda istihdam alanları da canlı oluyor inşaat sektörü çalıştığı zaman.”
