İKNA Düşünce Kuruluşu Başkanı Abdulkadir Ünal, Doğru Analiz programında Ömer Faruk Arlı’nın konuğu olarak “Terörsüz Türkiye” vizyonunun bölgesel ve küresel önemini değerlendirdi. Ünal, özellikle İsrail’in bölgede Türkiye’ye karşı yürüttüğü politikaları, PKK üzerinden kurulan jeopolitik dengeleri ve devletin “terörsüz Türkiye” hedefinin arka planını çarpıcı ifadelerle açıkladı.
“İsrail dört bir yandan Türkiye’yi sıkıştırmak istiyor”
Abdulkadir Ünal, konuşmasında özellikle İsrail’in bölgedeki stratejik planlarına dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Herkesin kendine göre bir planı var. İsrail istiyor ki biz İran’la da savaşalım, oraya da girelim, aşağıda da kavga edelim. Dört bir yandan İsrail şu anda bizim birincil düşmanımız. Çünkü onların bölgedeki tüm oyunlarını biz bozuyoruz.”
Ünal’a göre Türkiye’nin bölgede attığı adımlar, İsrail’in uzun vadeli stratejik hedeflerini bozduğu için Ankara’ya yönelik dolaylı baskılar artıyor.
“Terörsüz Türkiye, İsrail’in elindeki kozların yüzde 90’ını yok eder”
Programdaki en dikkat çeken vurgulardan biri, terörün ortadan kaldırılmasının Türkiye’nin bölgesel konumuna etkisiydi:
“Terörsüz Türkiye meselesi kilit noktadır. Biz terörsüz Türkiye’yi halledersek İsrail’in elindeki kozların %90’ını almış oluruz. Terörsüz Türkiye’yi çözemezsek bölgede rahat etme şansımız yok.”
Ünal, PKK’nın bitirilmesinin yalnızca güvenlik açısından değil, Türkiye’nin bölgesel güç kapasitesinin tam anlamıyla ortaya çıkması açısından da kritik olduğunun altını çizdi.
“Kürt, Türk, Arap… Eski ahengi yeniden kurmamız gerekiyor”
Ünal, terörün bitirilmesinin sosyolojik boyutuna da dikkat çekti. Ona göre bu sürecin temel motivasyonu, bölgedeki tüm etnik unsurların ahenk içinde bir araya gelebileceği yeni bir toplumsal zemin oluşturmak:
“Bizim bu terörsüz Türkiye meselesindeki temel motivasyonumuz, bölgedeki Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı tüm etnik kimliklerle tekrar eski ahenkle bir araya getirebilmek. Eşitlik de demiyorum, ahenk diyorum. Çünkü bir araya geldiklerinde bölgesel gücü tahkim eden bir bütünlük oluşuyor.”
Bu açıklama, terörün yalnızca güvenlik tehdidi değil, aynı zamanda toplumsal uyumu bozan stratejik bir araç olduğunu da vurguluyor.
“Büyük güçler bile insan unsurunda tıkanıyor”
Ünal, devletlerin güçlerini belirleyen asıl unsurun askeri kapasite ya da ekonomik kaynaklar değil, toplumun adil biçimde temsil edilebilmesi olduğunu söyledi:
“Ne kadar paranız, silahınız olursa olsun bir toplumu doğru şekilde temsil edemezseniz bir yerde tıkanırsınız. İsrail örneği budur. Yahudilik üzerinden bir devlet kurdular, paraları sınırsız, algı güçleri olağanüstü ama insan unsurunda tıkandılar.”
Ünal’a göre terörsüz Türkiye vizyonu aynı zamanda Türkiye’nin gelecekte bu tıkanmayı yaşamaması için toplumsal tabanı güçlendiren bir proje niteliği taşıyor.
“Bu bir devlet projesidir ve başka aşamalara evrilecek”
Programda, terörsüz Türkiye hedefinin yalnızca PKK ile mücadeleden ibaret olmadığı da vurgulandı:
“Bu bir devlet projesidir. Devletin hedefi, bölgesel gücü tahkim edecek sosyoloji ile iletişimi kuracak zemini oluşturmaktır. Terörsüz Türkiye bunun ilk adımıdır, devamı gelecektir.”
Ünal, PKK’nın bitirilmesinin ardından Irak ve Suriye’deki Arap nüfusunun da Türkiye’yi “öz devlet” olarak görebileceği yeni bir bölgesel düzen inşa edilebileceğini belirtti.
“Planı bozan kim? İsrail.”
Ünal, Türkiye'nin PKK ve PYD üzerindeki baskısının İsrail'in bölgesel genişleme stratejisini doğrudan etkilediğini söyledi:
“PYD’yi hallettiğin anda İsrail’in o genişleme politikasını paramparça edersin.”