Ordu’da yaşayan davacı kadın, mahkemeye sunduğu dilekçede, eşi tarafından sürekli kıskanıldığını, üzerinde baskı kurulduğunu ve dış dünyayla iletişiminin kısıtlandığını belirtti. Kadın ayrıca, eşinin hem kendisine hem de önceki evliliğinden olan kızlarına yönelik tehditlerde bulunduğunu, büyü yaptırarak üzerinde psikolojik baskı kurmaya çalıştığını, evin sorumluluklarını yerine getirmediğini öne sürdü. Bu gerekçelerle boşanma talebinde bulunan kadın, aynı zamanda 40 bin lira maddi ve 40 bin lira manevi tazminat ile aylık nafaka talep etti.
KOCA: “EŞİM SALDIRGAN VE KÜFÜRBAZDI” DİYEREK KARŞI DAVA AÇTI
Davalı erkek ise iddiaları reddederek, eşinin agresif bir yapıya sahip olduğunu, zaman zaman kendisini darp ettiğini ve çoğu zaman bahane üreterek ayrı odada yattığını ileri sürdü. Eşinin kendisine küfür ettiğini de iddia eden koca, kadının açtığı boşanma davasının reddini, kendi açtığı karşı boşanma davasının ise kabulünü talep etti.
MAHKEME KOCAYI TAM KUSURLU BULDU
Ordu 2. Aile Mahkemesi, taraflar arasındaki beyanlar, tanık anlatımları ve deliller doğrultusunda, davalı erkeğin "aşırı kıskançlık" sergilediği, kadının dışarı çıkmasına izin vermediği, kadına bağırıp hakaret ettiği, nikahta sahte takı taktığı gibi davranışlarla evlilik birliğini zedelediği sonucuna vardı. Mahkeme, erkeği boşanmada "tam kusurlu" kabul ederek tarafların boşanmasına hükmetti.
Mahkeme ayrıca, kadının yaşadığı mağduriyeti dikkate alarak erkeğin kadına aylık 1.000 TL nafaka, 40 bin TL maddi ve 40 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
İSTİNAF MAHKEMESİ NAFAKAYI TOPTAN ÖDEME ŞEKLİNE ÇEVİRDİ
Davalı koca kararı istinafa taşıdı. Dosyayı inceleyen Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak nafakanın aylık değil, toptan şekilde ödenmesine karar verdi. Bu doğrultuda, erkeğin kadına 30 bin lira toplu nafaka ödemesi yönünde karar verilirken, diğer itirazlar reddedildi.
YARGITAY’DAN ONAMA KARARI
Davalı erkeğin kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne taşındı. Daire, yaptığı inceleme sonunda yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek onadı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre usul ve kanuna uygundur. Davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”
KARAR EMSAL TEŞKİL EDEBİLİR
Yargıtay’ın verdiği bu karar, evlilik birliğinde sürekli baskı ve kıskançlığa maruz kalan bireylerin hukuki mücadelesinde önemli bir emsal olarak değerlendiriliyor. Hukukçular, kararın benzer durumlarda mahkemelere yön gösterici nitelikte olabileceğine dikkat çekiyor.
