Paylaşımda yer alan verilere göre Türkiye’nin 2024 itibarıyla yaklaşık 87 milyonluk nüfusu baz alınıyor. Ortalama bir ailenin 3 kişiden oluştuğu varsayıldığında, ülkede yaklaşık 29 milyon haneye ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Hesaplama burada ilginçleşiyor: Her hanenin 400 metrekarelik bir bahçeli evde yaşadığı varsayılırsa, bu yaşam alanı toplamda 11.600 kilometrekareye denk geliyor. Bu alan, Türkiye’nin yüzölçümüne oranla oldukça küçük kalıyor.
KONYA KADAR BİLE DEĞİL
Karşılaştırma yapmak gerekirse, Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip ili olan Konya, yaklaşık 38.873 kilometrekarelik bir alana sahip. Bu durumda, tüm Türkiye nüfusunun 400 metrekarelik bahçeli evlerde yaşaması için gereken alan, yalnızca Konya’nın üçte biri kadar.
Söz konusu paylaşım, şu soruyu beraberinde getirdi: Türkiye’de yaşanan konut krizinin kaynağı gerçekten “arazi kıtlığı” mı yoksa başka nedenler mi var?
UZMANLAR NE DİYOR? TEORİ MÜMKÜN MÜ?
Kentsel planlama uzmanlarına göre, söz konusu matematiksel hesaplama yüzeysel olarak doğru görünse de pratikte birçok unsurun devreye girdiği vurgulanıyor. Altyapı ihtiyaçları, ulaşım, tarım arazilerinin korunması, ekosistem dengesi ve sosyal donatı alanları gibi unsurlar, bu teoriyi gerçek hayata uyarlamayı zorlaştırıyor.
Yine de uzmanlar, bu tür düşünce egzersizlerinin, mevcut şehirleşme politikalarının sorgulanması açısından önemli olduğuna dikkat çekiyor.
MERKEZİLEŞME VE YOĞUNLUK POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Son yıllarda Türkiye’de büyükşehirlerdeki nüfus yoğunluğunun giderek artması, konut fiyatlarını da tırmandırdı. Bu durum, alternatif yaşam modelleri ve kırsal yerleşimlerin yeniden planlanmasını gündeme getiriyor. Bahçeli evlerin mümkün olmadığı alanlarda bile, düşük yoğunluklu yerleşimlerin teşvik edilmesi gerektiği savunuluyor.
KONUT POLİTİKALARINA BAKIŞI DEĞİŞTİREBİLİR
Vatandaşın yaptığı bu paylaşım, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, hesaplamanın ardından "Aslında yer var, planlama yok" yorumunu yaptı. Bu tür paylaşımlar, Türkiye’de şehirleşme, yaşam alanları ve konut politikaları üzerine yeniden düşünmeye teşvik ediyor.
