Cevdet Yılmaz, değerlendirmelerini TRT'de katıldığı canlı yayın sırasında yaptı. Açıklama, PKK terör örgütünün silah bırakma ve kendini feshetme kararı sonrası kamuoyunda yeniden gündeme gelen terörün ekonomik boyutuna ışık tuttu.
"2 TRİLYON DOLARI BULAN BİR MALİYET"
Yılmaz, 41 yıldır devam eden terörle mücadelenin yalnızca doğrudan değil, dolaylı etkilerinin de büyük olduğuna dikkat çekti.
“Terörün bir doğrudan bir de dolaylı maliyetleri var. Terör var diye yapılamayan işler var. 2 trilyon dolara yakın bir maliyet hesaplayanlar var. Bunlara bakılabilir. Terörden kurtarılınca dolaylı faydaların yaşanacağı döneme girmiş bulunmaktayız.”
YATIRIMLARIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKIYOR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, güvenlik sorununun bölgelerdeki yatırımları engellediğini ancak devletin buna rağmen kalkınma çabalarını sürdürdüğünü ifade etti.
“Ekonomik kalkınma açısından bu iş çok önemli. Biz teröre bakmadan yatırımlarımıza devam ettik. Yeri geldi yatırımlarımıza engel oldular ama biz buna bakmadan yaptık. Özel sektör yatırımları istediğimiz kadar gelişmedi. Siz devlet olarak yatırımlarınızı yapsanız da özel sektör buna aynı şekilde yaklaşmadı.”
"HUZUR VE GÜVEN ORTAMI ARTIK OLUŞTU"
Yılmaz, terör tehdidinin önemli ölçüde azalmasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ekonomik potansiyelin daha da açığa çıkacağını vurguladı.
“Huzur ve güven ortamı artık oluştu. Bu süreç tamamlandığında bu potansiyeli en üst düzeyde yaşayacağız. Terörün yıkıcı etkileri kısa sürede gerçekleşiyor. Ama yapmak biraz daha zamana yayılıyor. Kalkınma hedeflerimize Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi daha da katkı sağlayacak.”
TERÖRLE MCADELENİN EKONOMİYE ETKİLERİ
Türkiye, 1980’li yıllardan bu yana süren PKK terör örgütüyle mücadelesinde yalnızca güvenlik değil, sosyoekonomik gelişim anlamında da ağır bedeller ödedi. Askeri harcamalar, güvenlik güçlerinin sayıca artırılması, iç göç, istihdam kayıpları ve bölgesel yatırımların aksaması gibi pek çok doğrudan ve dolaylı etki, ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık yük getirdi.
