Yeni düzenleme ile birlikte, cezaevlerinde bulunan mahkumlara denetimli tahliye süresi uzatılacak ve topluma adaptasyonları hızlandırılacak.
31 TEMMUZ 2023 ÖNCESİ SUÇLARDA KISMİ AF
11. Yargı Paketi ile birlikte, 31 Temmuz 2023 öncesi işlenen suçlardan dolayı ceza alan mahkumlar için önemli bir hak devreye giriyor. Bu düzenleme kapsamında, mahkumlar açık ceza infaz kurumuna daha erken ayrılabilecek ve açık cezaevinden denetimli serbestlik süresi 3 yıl öne çekilecek. Düzenlemeden örgütlü suçlar ve terör suçları hariç tüm mahkumlar faydalanabilecek. Böylece hem cezaevlerinde yoğunluğun azaltılması hem de mahkumların topluma daha hızlı kazandırılması hedefleniyor.
DENETİMLİ SERBESTLİKTE YENİ UYGULAMA
AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, düzenlemenin bir af olmadığını vurguladı ve “Bu teklif, yalnızca şartlı salıvermeye dönük bir adım niteliğindedir. Daha önce bir yıllık denetimli serbestlik hakkı bulunuyordu, bu düzenleme ile bu süre üç yıla çıkarılıyor” dedi. Güler, düzenlemeden ilk etapta 55 bin mahkumun yararlanacağını belirtti. Ancak ilerleyen süreçte bu sayının kademeli olarak 90 bine ulaşması öngörülüyor.
11. YARGI PAKETİ SÜRECİ
11.Yargı Paketi, TBMM’ye sunulduktan sonra önümüzdeki hafta Adalet Komisyonu’nda görüşülecek. 2026 bütçesinin yasalaşmasının ardından ise teklifin Meclis Genel Kurulu’nda ele alınması bekleniyor. Paketin yasalaşması durumunda, cezaevlerinde uygulanacak denetimli tahliye sistemi, mahkumların haklarını koruyacak ve topluma uyum süreçlerini hızlandıracak.
KİMLER YARARLANACAK?
Düzenlemeden yararlanacak kişiler, örgütlü suç ve terör suçları dışında ceza almış tüm mahkumları kapsıyor. Bu kapsamda, kamuoyunda “af” olarak nitelendirilen uygulama, aslında denetimli tahliye süresinin artırılmasını içeriyor. Bu şekilde, cezaevlerinde adalet sistemi içinde kontrollü bir serbestlik uygulaması hayata geçirilecek.
DENETİMLİ SERBESTLİK VE TOPLUMA ADAPTASYON
Düzenleme ile denetimli serbestlik hakkı artırılan mahkumlar, topluma daha erken katılacak ve rehabilitasyon süreçleri hızlanacak. Mahkumların topluma kazandırılması ve cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması, hem güvenlik hem de sosyal uyum açısından büyük önem taşıyor. Denetimli serbestlik süresinin artırılmasıyla birlikte, mahkumlar belirli kurallar ve denetimler altında topluma yeniden uyum sağlayacak.
