Şara, SDG’nin entegrasyon sürecinde ayak sürütmesini sürdürmesi halinde, bölgedeki güvenlik ve istikrar açısından Türkiye’nin askeri müdahalesinin olası olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, geçmişte Türkiye’nin müdahaleye başvurmadan müzakere yolunu seçtiği dönemi hatırlatarak, bu sürecin yeniden tekrarlanabileceğini ifade etti.

KÜRT HAKLARI VE SDG GÖRÜŞMELERİ

Şara, SDG ile yürütülen müzakerelerde Mart ayında Şam’a gelen SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin (Mazlum Kobani) ile yaptığı görüşmeyi aktardı.

Şara, görüşmenin başında şunları söylediğini belirterek,"Buraya Kürtlerin haklarını talep etmek için geldiyseniz, zahmet etmeyin. Bu hakları korumak ve Kürtlerin Suriye'nin eşit vatandaşları olmasını sağlamak benim temel ilkemdir. Kürtlerin haklarını sizden daha fazla önemsiyorum." İfadelerine yer verdi.

Azerbaycan’dan Eurovision resti: “İsrail yoksa biz de yokuz”
Azerbaycan’dan Eurovision resti: “İsrail yoksa biz de yokuz”
İçeriği Görüntüle

10 MART 2025 ANLAŞMASI VE SABOTAJ İDDİASI

Cumhurbaşkanı Şara, SDG ile yapılan müzakereler sonucunda 10 Mart 2025’te bir anlaşma imzalandığını söyledi. Şara bu anlaşmanın hem ABD hem de Türkiye tarafından ilk kez eş zamanlı olarak desteklendiğini belirterek "SDG ve PKK içindeki bazı gruplar anlaşmanın uygulanmasını sabote etti ve süreci yavaşlattı." Dedi.

SDG SÜRECİN DIŞINDA

Şara, PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın örgütün feshedilmesi çağrısına olumlu baktığını ifade etti. Ancak SDG’nin sürece dahil olmadığını belirterek, kuzeydoğu Suriye’deki statükonun sadece Türkiye için değil, Irak için de ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğunu kaydetti.

SDG’NİN ADEMİ MERKEZİYETÇİ TALEPLERİNE TEPKİ

Suriye lideri, SDG’nin taleplerini değerlendirirken ülkenin mevcut yasalarının büyük oranda ademi merkeziyetçi yapıyı karşıladığını vurgulayarak, "Suriye zaten yüzde 90 oranında ademi merkeziyetçidir. Toplum federal sistemi veya ademi merkeziyetçiliği tartışmaya hazır değil. Bu talepler özünde ayrılıkçıdır." İfadelerine yer verdi.

Kaynak: Türkiye Today