Chesson, Porto Riko’ya yapılan bir seferde, uçuşun başlarında kabin içinde anormal bir koku fark etti. İlk etapta önemsemese de koku giderek yoğunlaştı. “Kirli çorap” kokusunu andıran bu durum kısa sürede fiziksel etkilerini göstermeye başladı. Nefes almakta zorlanan ve mide bulantısı yaşayan Chesson, inişin ardından başka bir mürettebat arkadaşıyla birlikte hastaneye kaldırıldı.

BEYİNDE TRAVMATİK HASAR TEŞHİSİ

Hastane kontrolleri sonrası yapılan nörolojik testler, Chesson’un kalıcı sinir sistemi hasarı ve travmatik beyin hasarı yaşadığını ortaya koydu. Doktorlar, kabin görevlisinin nörolojik rahatsızlıklarının sporcularda görülen Kronik Travmatik Ensefalopati (CTE) ile benzerlik gösterdiğini ifade etti.

Chesson o anları şöyle anlatıyor:

"Ağzımda garip bir metal tadı vardı. Tüm vücudum ter içindeydi, kafam karmakarışıktı. Ne söylediğimi bilmiyordum. Yaşadığım her şey sisli bir rüya gibiydi."

Ucakta Kirli Corabi Andiran Garip Bir Koku 19051881 5802 M

100’DEN FAZLA KABİN GÖREVLİSİ BENZER SORUNLAR YAŞADI

Chesson’un doktoru Dr. Robert Kaniecki, son yıllarda aynı semptomlarla başvuran çok sayıda pilot ve kabin görevlisi olduğunu vurguladı. Raporlara göre, son 20 yıl içinde 12 pilot ve 100’den fazla kabin görevlisi aynı belirtiler nedeniyle tedavi görmek zorunda kaldı. Bu da havacılık sektöründe göz ardı edilen ciddi bir sağlık riskine işaret ediyor.

Kayseri ve Ankara'da kaçak et operasyonu: Binlerce kilo et imha edildi
Kayseri ve Ankara'da kaçak et operasyonu: Binlerce kilo et imha edildi
İçeriği Görüntüle

KABİN HAVASI SANILDIĞI KADAR TEMİZ DEĞİL

Uçaklarda kullanılan havalandırma sistemleri, motorlardan gelen havayı filtreleyerek kabine iletiyor. Ancak uzmanlara göre, motor yağı sızıntıları veya kimyasal karışımlar, zaman zaman bu filtrelerden geçerek kabine ulaşabiliyor. Bu durum özellikle uzun uçuşlarda görev yapan mürettebat için ciddi riskler barındırıyor.

2024 yılında da benzer bir olay yaşanmış, Dubai’den kalkan bir British Airways uçağı, kabine yayılan kimyasal kokular nedeniyle acil iniş yapmak zorunda kalmıştı. Yolcular ve personel mide bulantısı, baş dönmesi ve nefes darlığı gibi sorunlar yaşamıştı. Havayolu şirketi olayın “teknik bir arıza” olduğunu belirtmiş olsa da uzmanlar, bu tür vakaların buzdağının görünen yüzü olduğunu savunuyor.

HAVACILIK SEKTÖRÜNDE GİZLİ TEHLİKE

Florence Chesson’un yaşadığı olay, sadece kişisel bir sağlık dramı değil, aynı zamanda havacılık sektöründe uzun süredir tartışılan bir konunun tekrar gündeme gelmesine yol açtı. Uzmanlara göre, havacılık çalışanlarının maruz kaldığı bu tür toksik gazlar, dünya genelinde binlerce pilot ve kabin görevlisi için potansiyel bir tehlike oluşturuyor.

Kaynak: Haber Merkezi