Genç Sanatçıların Eserleri Ankara'da Sergilendi
Genç Sanatçıların Eserleri Ankara'da Sergilendi
İçeriği Görüntüle

Ankara'nın Polatlı ilçesinde, lityum-iyon pil üretimi yapan Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş.'ye ait fabrikada 19 Haziran 2025 tarihinde meydana gelen gaz sızıntısı sonucunda 23 yaşındaki Abdülkadir Kaya ile 31 yaşındaki Berat Yıldız yaşamını yitirmiş, üç işçi ise yaralanmıştı.

Kazanın ardından, İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, olayı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. 23 Haziran 2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan yazılı soru önergesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a yedi ayrı sorudan oluşan detaylı bir metin iletildi.

“Güvenlik Önlemleri Alınsaydı Bu Ölümler Önlenebilirdi”

Soru önergesinde, 22 Haziran 2025 tarihli Evrensel Gazetesi’nde yer alan değerlendirmeye atıfta bulunuldu. İş Güvenliği Uzmanı Deniz İpek, yaşanan olayla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Fabrikada gaz odasına uygun güvenlik önlemleri alınmış olsaydı, ortamda gaz ölçüm cihazı ve kişisel koruyucu donanımlar bulunsa ve kapalı ortamlarda mobil oksijen desteği sağlayan bir cihazla müdahale edilmiş olsaydı, bu ölümler gerçekleşmezdi.”

Yüksek Riskli Kimyasallar ve İş Sağlığı Sorunları

Önergede ayrıca, lityum-iyon pil üretim tesislerinde çalışan işçilerin maruz kaldığı kimyasallara dikkat çekildi. Bu tür tesislerde işçiler;

  • Çözücüler,

  • Asitler,

  • Ağır metaller (örneğin kobalt ve nikel)

gibi zararlı maddelerle temas etmektedir. Uzun süreli maruz kalımın, solunum yolu hastalıkları, cilt rahatsızlıkları ve hatta kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği vurgulandı.

Bayhan, bu durumun özellikle kobalt ve nikelin kanserojen özellikleri nedeniyle ciddi güvenlik önlemleri gerektirdiğine işaret etti.

Soru Önergesinde Bakanlığa Yöneltilen Başlıca Sorular

Milletvekili İskender Bayhan, önergesinde şu sorulara yanıt istedi:

  1. Pomega Enerji fabrikasında yaşanan iş kazasına ilişkin idari bir denetim süreci başlatıldı mı?

  2. Bu fabrikanın geçmiş denetimlerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından herhangi bir ihlal tespit edildi mi? Edildiyse hangi yaptırımlar uygulandı?

  3. “Çok tehlikeli” sınıfta yer alan lityum-iyon pil üretim sektörüne özgü iş sağlığı ve güvenliği standartları geliştiriliyor mu?

  4. 2020–2025 yılları arasında Türkiye genelinde enerji depolama teknolojileri sektöründe kaç iş kazası yaşandı? Bu kazaların kaçı ölümlüydü?

  5. 2025 yılı içerisinde kapalı ortamlarda çalışma ve kimyasal maruziyet alanında Bakanlık hangi denetim ve eğitim faaliyetlerini yürüttü? Bu faaliyetlerin kapsamı yeterli mi?

  6. İşçilerin yaşam hakkını korumak için Bakanlık neden daha fazla önleyici politika üretmiyor?

  7. Güvenlik önlemlerinin maliyet unsuru olarak görülüp alınmaması nedeniyle yaşanan ölümlerin ‘kaza’ gibi sunulması, sistematik bir sorumluluk örtme çabası değil midir? Bakanlık bu konuda ne zaman harekete geçecektir?

“İş Güvenliği Önlemleri Kapitalist Rekabetin Gölgesinde Kalıyor”

Soru önergesinde, kapitalist üretim süreçlerinde iş güvenliğinin maliyet unsuru olarak görülmesinin, iş kazalarının “önlenemez” olduğu izlenimi yarattığına dikkat çekildi.

Bayhan’ın önergesinde yer alan şu ifade dikkat çekti:

“Gerekli tedbirler alındığında önlenebilir olduğu halde, güvenlik önlemleri maliyet unsuru olarak görülüp alınmadığından dolayı yaşanan iş cinayetlerinin ‘kaza’ gibi sunulması; kapitalistlerin ve Bakanlığınızın sorumluluğunun sistematik biçimde üzerinin örtülmesi anlamına gelmektedir.”

Yazılı soru önergesi, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'na ait olup, süreç halen işlemeye devam ediyor.

Kaynak: Cansel Yıldız