Ankara'da düzenlenen Bilge Yazarlar Projesi 4. Eğitim Dönemi kapanış programı, edebiyat dünyasının önemli isimlerini ve genç yazar adaylarını bir araya getirdi. Ankara Valisi Vasip Şahin’in himayelerinde, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ), Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ve Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda anlamlı bir törenle tamamlandı.
“Gençlerin düşünce evrenini kelimelerle inşa ettiğine şahit olduk”
Kapanış programında konuşan Ankara Valisi Vasip Şahin, kalkınmanın sadece teknolojik değil; kültürel, sosyal ve edebi gelişmeyle sağlanabileceğini belirtti:
“Gençlerin düşünce evrenlerini kelimelerle inşa ettiklerine şahit olduk. Bilge Yazarlar Projesi, adeta çift kanatlı bir kuşun eksik kanadını tamamlıyor.”
Velilerin ve öğrencilerin projeye olan güvenine vurgu yapan Şahin, Anadolu Mektepleri Projesi’ne katkı sunacak Bilge Genç Yazarları destekleyeceklerini de ifade etti. Konuşmasında ayrıca ASBÜ, TYB ve MEB gibi güçlü paydaşlara ve edebiyatçı Prof. Dr. İskender Pala gibi katkı sunan isimlere teşekkür etti.
“Yazmak bir kimliktir, bir direniştir”
ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, “Kalemin Gücüyle Büyümek” başlıklı konuşmasında yazının sadece bir ifade değil, aynı zamanda bir inşa aracı olduğunu dile getirdi:
“Yazmak; kendini bilmek, dünyayı anlamak ve bu anlamı insanlıkla paylaşma cesaretidir.”
Gençlerin bu eğitim sürecinde kelimelerle düşünmeyi, hissetmeyi ve anlatmayı öğrendiklerini vurgulayan Arıcan, yazmanın bir kimlik ve direnç biçimi olduğunu söyledi. Tarihten örneklerle Rimbaud, Mary Shelley, Tanpınar ve Fatma Aliye gibi isimlere atıf yapan Arıcan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Yazmak cesaret, merak ve gelişimle olgunlaşır. Neil Gaiman’ın dediği gibi: ‘Yazmak, yanlış yapmaya gönüllü olmaktır.’”
“Bir kelime bir dünyadır. O kelimeyi bulan, o dünyayı kurar.”
“350 kelimeyle değil, 35 bin kelimeyle yaşayın”
Programın onur konuğu olan Prof. Dr. İskender Pala, genç yazarlara hem edebi birikimini hem de yaşam tecrübelerini aktararak ilham verdi. Ortalama bir insanın 350 kelimeyle yaşadığını ifade eden Pala, gençlerin bu sınırları aştığını söyledi:
“Ortalama bir insan 350 kelimeyle yaşar. Siz bu sınırı aştınız; bin kelimeye ulaştınız. Fuzuli, 18 bin kelimeyle düşünürdü.”
“350 kelimeyle yaşanan bir hayat yerine, 35 bin kelimeyle yaşanan bir hayat düşünün.”
Kendi akademik yaşamında ulaştığı 6500 kelimenin Fuzuli’yi anlamakta yetersiz kaldığını ifade eden Pala, yazarlığın sadece ilham değil; disiplin, alın teri ve azim gerektirdiğini belirtti:
“Yılın 250 günü, her gün 10 saat çalışıyorum. Yazarlık; ilham kadar disiplin, alın teri ve azim ister.”
“BYP öğrencileri, sesiyle değil; sözüyle yükselmeli.”
Pala, günümüz eğlence odaklı yaşam tarzını “gecekondu hayatı”na benzeterek, bu topraklardaki edebi mirasın yeniden keşfedilmesi gerektiğini vurguladı.
Genç Yazarlar Yazının Ufkuna Uğurlandı
Kapanış programı, genç yazarların ve konukların birlikte çektirdiği hatıra fotoğraflarıyla son buldu. Kalemin izinde yürüyen genç yazar adayları, edebiyatla büyüdükleri bu özel yolculuğu yeni başlangıçlara taşımanın heyecanıyla uğurlandı.