Mahkeme, 5’i tutuklu toplam 134 sanık hakkında açılan dava ile bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak sahte e-imza üreten 65 sanıklı ikinci dosyayı birleştirdi. Birleştirilen dosyaların ilk duruşması bugün görüldü. Dava kapsamında sanıklar, "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Başkanlığı'nın görevlerine muhalefet", "elektronik sertifikalarda sahtekârlık", "sistemi engelleme veya bozma" ve "verileri hukuka aykırı ele geçirme" gibi suçlamalarla yargılanıyor.

SANIKLARIN SAVUNMALARI

Duruşmada tutuklu sanıklar ve bazı tutuksuz sanıklar savunmalarını SEGBİS üzerinden ve mahkeme salonunda yaptı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Akif Yılmaz, ehliyet sınavında başarısız olduğunu ancak durumunun “başarılı” olarak değiştirilmesi yönünde bir talepte bulunmadığını ifade etti: "Ben bilmiyorum. Suçsuzum, bir şey yapmadım."

Tutuksuz sanık Osman Kürşat Mert ise Atatürk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği programına ilişkin yasa dışı mezuniyet kaydı taleplerini reddetti: "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bu konuda kimseden bir talepte bulunmadım."

İTİBAR SUİKASTI İDDİALARI

Tutuksuz sanıklardan Nizam Perk, sahte diploma iddialarını siyasi bir saldırı olarak nitelendirdi: "Ben siyasetçi olduğum için bu tamamen bir itibar suikastıdır. Eğer böyle bir şey talep ettiysem neden meslekle ilgili herhangi bir faaliyette bulunmadım?"

Benzer şekilde, sahte e-imza ile Atatürk Üniversitesi Bilişim Sistemine giriş yaptığı iddia edilen Abdullah Doğan, evindeki internet bağlantısının başka biri tarafından kullanılmış olabileceğini söyledi.

Tutuksuz sanıklardan Mehmet Baykara ise Yıldız Teknik Üniversitesi diploması ile ilgili iddiaları reddetti: "Benim binlerce çalışanım var, böyle bir şey yapmadım. Bu diplomaya ihtiyacım yok."

KENDİ KAYDINI SİLDİĞİNİ AÇIKLAYAN SANIK

Doğukan Fırat Özyürek, hakkında not yükseltme iddialarını reddederek şunları söyledi: "Kendimi mühendis olarak görmediğim için okuduğum bölümü bıraktım, kaydımı kendim sildirdim. Daha sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ni kazandım ve psikolog oldum."

Benzer şekilde, Atatürk Üniversitesi’nden sahte mezuniyet diploması iddiasıyla yargılanan Mehmet Üveyir, diplomanın kendisine herhangi bir fayda sağlamadığını belirtti: "Ben mobilyacıyım. Bu sahte diplomadan elde edeceğim bir menfaat yoktur."

Üniversite hastanesinde gizli kamera skandalı: Profesör görevden uzaklaştırıldı!
Üniversite hastanesinde gizli kamera skandalı: Profesör görevden uzaklaştırıldı!
İçeriği Görüntüle

TUTUKLU SANIKLARIN BEYANLARI

Tutuklu sanıklar, suçlamalarla ilgili pişmanlık ve kendilerini yanıltılmış hissettiklerini ifade etti.

Mıhyeddin Yakışır: "Ayhan Ateş tarafından suça sürüklenmiş durumdayım. Kandırıldım ve kullanıldım. 10 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum."

Gökay Celal Gülen ise suçlamaları reddederek teknik destek sağladığını ama hiçbir yasa dışı işlem yapmadığını söyledi.

Yalçın Maraşlı, elektronik imzalarının çıkarılmasına dair iddialara karşı: "Ben böyle bir talepte bulunmadım. E-devlet şifrem alındı, diplomalarım üzerinde işlem yapılmış."

MÜŞTEKİLERİN BEYANLARI

Sibel İrkey, YÖK Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı olarak hakkındaki sahte e-imzaları mahkemeye bildirdiğini belirtti: "Benim imzam kullanılarak sistem içinde gezilmiş, ama herhangi bir işlem yapılmamış."

6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden avukatların diplomalarının kullanılmasına ilişkin katılma talebi, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedildi.

MAHKEME KARARI

Hakim, tutuklu sanıklar Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Ziya Kadiroğlu, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı hakkında, tutuklu kaldıkları süre, delilleri karartma ihtimallerinin bulunmaması ve yasal sürecin tamamlanması gerekçesiyle tahliye kararı verdi. Bir sonraki duruşma, 16 Ocak’ta gerçekleştirilecek.

Kaynak: Haber Merkezi