Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla AK Parti, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda sürecin toplumsal destekle ilerlemesi için yeni bir iletişim ve yönetim stratejisi hazırlığına başladı. Parti kaynaklarından edinilen bilgilere göre, atılacak tüm hukuki adımların gerekçeleriyle birlikte kamuoyuna açık ve anlaşılır biçimde anlatılması esas alınacak. Böylece provokasyonların, dezenformasyonun ve “gizli pazarlık” iddialarının önüne geçilmesi amaçlanıyor.
AK Parti yönetimi, sürecin sadece güvenlik boyutuyla değil, toplumsal hassasiyetleri gözeten bir anlayışla yürütülmesi gerektiği görüşünde birleşti. Bu kapsamda nefret söylemlerine kesinlikle izin verilmeyeceği, özellikle şehit aileleri, gaziler ve güvenlik güçlerini hedef alan açıklamalara karşı hukuki ve siyasi reflekslerin güçlü tutulacağı vurgulandı.
YENİ İLETİŞİM STRATEJİSİ DEVREDE
Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla partide kapsamlı bir çalışma başlatıldı. Çalışma çerçevesinde, PKK’nın feshedildiğinin devlet kurumlarınca teyit edilmesinin ardından gündeme gelecek olan hukuki düzenlemelerin hangi ihtiyaçtan doğduğu, kimleri kapsadığı ve hangi sınırlar içinde uygulanacağı kamuoyuna düzenli olarak aktarılacak.
AK Parti içinde yapılan değerlendirmelerde, geçmişte yeterli bilgilendirme yapılmamasının bilgi kirliliğine zemin hazırladığı ve bu durumun toplumda yanlış algıların oluşmasına neden olduğu görüşü öne çıktı. Yeni dönemde bu eksikliğin giderilmesi ve sürecin her aşamasının vatandaş tarafından takip edilebilir olması hedefleniyor.

“SÜREÇ YÖNETİMİ” BAŞLIĞINDA KRİTİK UYARILAR
AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu raporun “Süreç Yönetimi” bölümünde dikkat çekici tespitlere yer verildi. Raporda, hukuki düzenlemelerin gündeme gelmesiyle birlikte risk yönetiminin daha da önem kazanacağına işaret edildi. Toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeye yönelik söylemlerin ve sosyal medya üzerinden yürütülen manipülasyonların sürecin en hassas alanları arasında bulunduğu ifade edildi.
Özellikle mağduriyetler üzerinden nefret dili üretilmesi, devletin itibarsızlaştırılmaya çalışılması ve güvenlik güçlerini hedef alan ifadelerin ciddi risk oluşturduğu kaydedildi. Bu nedenle şeffaflık, hesap verebilirlik ve zamanında bilgilendirmenin hayati önem taşıdığı belirtildi.
HER ADIM “MİLLETİN HAKEMLİĞİNDE”
Raporda öne çıkan bir diğer başlık ise sürecin “milletin hakemliğinde” yürütülmesi gerektiği oldu. AK Parti kaynakları, toplumun hangi hukuki adımın neden atıldığını net şekilde görmesi halinde sürece sahip çıkacağını ifade etti. Hukuki düzenlemelerin kapsamı, mağdur haklarının nasıl korunacağı ve kamu düzeninin hangi ilkeler çerçevesinde sağlanacağı açıkça anlatılacak.
Parti yönetimi, doğru bilginin zamanında paylaşılmasının hem bilgi kirliliğini azaltacağını hem de toplumsal güveni güçlendireceğini değerlendirdi. Şehit aileleri ve gazileri incitecek hiçbir uygulamaya izin verilmeyeceği de özellikle vurgulandı.
SÜREÇ NASIL BAŞLADI?
“Terörsüz Türkiye” sürecinin fitilini ateşleyen çağrı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihindeki grup toplantısında yaptığı açıklamayla gündeme geldi. Bahçeli’nin, terörün tamamen sona erdirilmesine yönelik sözleri siyasetin merkezine otururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yaklaşımı destekleyen mesajlar verdi ve ilgili kurumlara kapsamlı çalışma talimatı verdi.
Yaşanan gelişmelerin ardından DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretleri, Meclis’te yapılan temaslar ve Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti heyetini kabul etmesi sürecin siyasi zeminde ilerlediğini gösterdi. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma ve örgütün kendini feshetmesi çağrısı ise sürecin en kritik dönemeçlerinden biri oldu.

FESİH KARARI VE SİLAH BIRAKMA SÜRECİ
12 Mayıs 2025’te PKK’nın fesih kararını duyurmasının ardından gözler sahadaki uygulamaya çevrildi. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’ın 3 Temmuz’da yaptığı açıklama, silahsızlanma sürecinin kısa süre içinde başlayacağına işaret etti. Nitekim Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içindeki Süleymaniye kentinde, MİT koordinasyonunda planlanan törenle ilk grubun silah bıraktığı açıklandı.
Diyarbakır’dan bölgeye giden 150 kişilik kafilede DEM Parti temsilcileri ve bazı sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı öğrenildi. Ulusal ve uluslararası basının yoğun ilgi gösterdiği törende, teslim edilen silahların imha edilmesi sürecin sembolik ve fiili açıdan önemli bir adımı olarak değerlendirildi.
“DEVLET TÜM BOYUTLARIYLA TAKİP EDİYOR”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, silah bırakma gelişmesinin ardından yaptığı açıklamada, bunun Türkiye siyasi tarihi açısından kritik bir gün olduğunu vurguladı. Sürecin kesintisiz şekilde tamamlanmasının önemine dikkat çeken Çelik, devlet kurumlarının tüm aşamaları yakından izlediğini belirtti.
Gelinen noktada, hem Ankara’da hem de sahada atılan adımların “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda eşgüdüm içinde ilerlediği ifade ediliyor. Önümüzdeki dönemde, hukuki düzenlemeler ve toplumsal normalleşme başlıklarının Meclis zemininde daha yoğun şekilde ele alınması bekleniyor.





