Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinasyonunda ve birçok devlet kurumunun katkısıyla hazırlanan bu harita, MSPGlobal platformu üzerinden uluslararası kamuoyuna açık hale getirildi.
HARİTA NE ANLAMA GELİYOR?
Söz konusu harita ile Türkiye, deniz ve kıyı alanlarının sürdürülebilir kullanımı açısından uluslararası tanınırlık kazandı. Böylece Türkiye’nin deniz stratejisi olan Mavi Vatan doktrini, uluslararası düzeyde somutlaştırılarak, bilimsel ve hukuki altyapıya dayalı bir planlama sürecinin ürünü olarak dünyaya duyurulmuş oldu.
"MAVİ VATAN ARTIK SOMUT BİR PLANLAMAYLA DESTEKLENİYOR"
DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, bu gelişmenin sadece sembolik değil, stratejik bir anlam taşıdığına dikkat çekti. Başkara, “Haritanın IOC-UNESCO nezdinde tescil edilmesi, Türkiye’nin denizlerine sürdürülebilirlik temelinde sahip çıktığını ve Mavi Vatan kavramının içinin sektörel faaliyetlerle doldurulduğunu gösteriyor. Bu tescil, Türkiye’nin MSP sürecindeki kararlılığını da yansıtıyor.” dedi.
MSPGLOBAL SÜRECİNE KATILAN ÜLKELER
UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC) ve Avrupa Komisyonu’nun iş birliğiyle 2017 yılında başlatılan MSPglobal girişimi, şu anda 70’ten fazla ülkenin katılımıyla yürütülüyor. Türkiye’nin haritası, bu platformda resmen yerini aldı ve böylece deniz alanlarının planlamasında küresel ölçekte söz sahibi konuma yükseldi.
YUNANİSTAN KÜPLERE BİNDİ
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin MSP haritasına sert tepki göstererek, “Bu harita Yunan yetki alanlarını gasp ediyor ve uluslararası hukukta hiçbir dayanağı yok” açıklamasında bulundu. Ayrıca IOC-UNESCO’nun bu konuda yetkili bir merci olmadığını iddia etti.
"TÜRKİYE MEYDAN OKUYOR"
Yunan basını gelişmeyi manşetlere taşıdı:
Directus, “Erdoğan'ın Planı” başlıklı haberde Türkiye’nin UNESCO üzerinden Mavi Vatan'ı meşrulaştırmaya çalıştığını yazdı.
Hellas Journal, Türkiye’nin haritasının Ege Denizi’ni ikiye böldüğünü öne sürdü.
Evros News, Ankara'nın UNESCO’ya sunduğu harita ile “Yunan yargı yetkilerini gasp ettiğini” savundu.
Ta Nea gazetesi ise haberi, “Türkiye’den Tahrik” manşetiyle servis etti.
BU GELİŞMENİN ANLAMI NE?
Türkiye, deniz yetki alanlarını ve haklarını bilimsel temellere dayandırarak uluslararası camiaya duyurmuş oldu. Yunanistan’ın itirazları, haritanın uluslararası düzeyde geçerliliğini etkilemiyor. Uzmanlar bu gelişmenin, Türkiye’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili tezlerini güçlendirdiği ve bundan sonraki müzakerelerde elini sağlamlaştırdığı görüşünde.