Antalya'nın Aksu ilçesine bağlı Topallı Mahallesi’nden gelen görüntüler, ciddi bir çevre felaketini gözler önüne serdi. Antik çağda Perge Antik Kenti’ne su sağlayan, günümüzde ise Kurşunlu Şelalesi’ni besleyen Gelin Düşen Deresi'nde su seviyesi kritik seviyeye kadar düştü. Bunun sonucu olarak, aralarında endemik ve nesli tehlikede olan çiçek balığının (Pseudophoxinus antalyae) da bulunduğu yüzlerce balık yaşamını yitirdi.
DERE YATAĞINDA PLASTİK CAM VE BALIK ÖLÜLERİ
Su yüzeyinde biriken ölü balıklar, cam ve plastik atıklarla birlikte ciddi bir kirlilik oluşturdu. Dere yatağının çevresi de çöplerle kaplandı. Bölge halkı, eskiden piknik yapılan ve balık tutulan alanın kurtarılması için yetkililere çağrıda bulundu.
“SU SICAKLIĞI VE KİRLİLİK ÖLÜMLERİN NEDENİ”
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, olayın nedenlerine ilişkin yaptığı açıklamada, yüksek hava sıcaklığı, düşük su seviyesi ve sudaki atıkların birleşmesiyle oksijen seviyesinin kritik düzeye indiğini belirtti. Gökoğlu, “Ya kimyasal bir madde suya karıştı ya da su sıcaklığı nedeniyle balıklar oksijensizlikten öldü. Endemik türler için bu çok daha yıkıcı” dedi.
“BU BALIKLAR İMHA EDİLMELİ CAN SUYU VERİLMELİ”
Gökoğlu, su seviyesi bu denli azalan alanlara ‘can suyu’ verilmesi gerektiğini, aksi halde yalnızca balık ölümlerinin değil, kötü kokular ve halk sağlığı tehditlerinin de ortaya çıkacağını söyledi. Ölü balıkların toplanarak imha edilmesi gerektiğini vurgulayan Gökoğlu, bölgede temizlik ve önleyici çalışmalar yapılması çağrısında bulundu.
“SUYU KİRLETENLERE AĞIR CEZA VERİLMELİ”
Kirliliğin insan eliyle daha da kötüleştiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Türkiye’nin en büyük iki çevre sorunu yangınlar ve su kirliliği. Çevresini kirletenlere ağır cezalar verilmediği sürece bu tablo değişmeyecek. Dereye atılan her çöp, denize ulaşıyor ve ekosistemi tahrip ediyor” diye konuştu.
“BURAYA ARTIK BALIK TUTMAYA GELEMİYORUZ”
Topallı Mahallesi sakinlerinden Fevzi Atik, geçmişte derenin canlı bir ekosistem olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Önceki yıllarda bu kadar su seviyesi düşmezdi. Şimdi balıklar oksijensizlikten ölüyor. Bilinçsiz sondaj, sulama ve dere yatağının makinelerle değiştirilmesi burayı bitme noktasına getirdi. İnsanlar gelip burada çöplerini bırakıyor. Artık balık tutmaya bile gelinemiyor.”