Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Aşağımahalle’de meydana gelen olay, sağlık personelinin dikkatiyle gün yüzüne çıktı. İddiaya göre, bir süre önce eşinden boşanan S.B.D. adlı kadın, vücudunun çeşitli bölgelerinde morluklar ve yaralar bulunan 2 yaşındaki oğlu Aren’i Sarayköy Devlet Hastanesi’ne getirdi. Sağ gözü kapanmış, sağ kolu yara içinde ve başında travma belirtileri olan küçük çocuk, doktorların şüpheli bulguları fark etmesiyle polise bildirildi.
MİNİK AREN'E KABUSU YAŞATTILAR
Konuya ilişkin başlatılan soruşturmada ifadesi alınan anne S.B.D., oğluna şiddet uygulayan kişinin birlikte yaşadığı erkek arkadaşı S.D. olduğunu öne sürdü. Anne ve erkek arkadaşı polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Soruşturma derinleştikçe, bebeğin sadece darp edilmediği, aynı zamanda ısırıldığı, duvara çarpıldığı ve hatta yakılmaya çalışıldığına dair iddialar da gündeme geldi.
BAKANLIK TARAFINDAN KORUMA ALTINA ALINDI
Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından, Aren’in başındaki travmanın ciddiyeti nedeniyle hayati tehlike taşıdığı belirlendi. Bunun üzerine minik çocuk ambulansla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerde, bebeğin sağ kolunda kırık olduğu ve ameliyat edilmesi gerektiği tespit edildi. Ancak doktorlar, önce vücuttaki travmaların tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.
Aren bebek, hastanede uygulanan tedavinin ardından taburcu edildi ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edilerek devlet korumasına alındı. Travma sürecinin tamamen atlatılmasının ardından, önümüzdeki hafta ortopedi polikliniğinde planlanan kol ameliyatı gerçekleştirilecek.
"EN AĞIR CEZAYI ALACAKLAR"
Olayın ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir açıklama yaparak, hukuki sürecin bizzat takipçisi olacaklarını belirtti. Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Olayın emniyet birimlerine yansıması ile birlikte il müdürlüğü ekiplerimiz ivedilikle harekete geçmiştir. Haberlere konu olan çocuğumuzun hastanedeki tedavi süreci devam etmektedir. Tedavi sürecinin ardından çocuğumuz devlet korumasına alınacaktır. Bakanlık olarak dava sürecine müdahil olarak evladımızın hakkını hukuk önünde arayıp ilgili kişilerin en ağır cezayı almasının yakın takipçisi olacağız.”
Henüz iki yaşında olan bir bebeğe yönelik böylesine ağır şiddetin uygulanması kamuoyunda infiale yol açarken, olay aile içi şiddet ve çocuk istismarına karşı duyarlılığın artırılması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.
