MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında önemli mesajlar verdi. Milli birlik, kardeşlik ve inanç birliği vurgusu yapan Bahçeli, Alevi-Sünni ayrımını reddederek “Cami de bizim, cemevi de bizimdir.” dedi.
Bahçeli, konuşmasının başında milletvekillerine ve toplantıyı izleyen vatandaşlara seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Değerli vekiller, saygıdeğer misafirler, basınımızın mümtaz temsilcileri, grup toplantımızın başında sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımızı hasretle selamlıyorum.”
MHP lideri, toplumsal birlik ve dayanışmanın önemine değinerek, kutuplaşmanın yerine uzlaşı, kavgaların yerine kardeşliğin gelmesi gerektiğini vurguladı:
“Savaş yerine barış, kutuplaşma yerine kucaklaşma, istismar yerine iş birliği, imtiyaz yerine eşitlik, baskı yerine hür irade her sorunu çözecek tariftir.
Eski defterleri karıştırırsak müflis tüccar durumuna düşeriz. Gönüllere ulaşırsak kardeşliğimizi güçlü şekilde pekiştiririz. Türk ve Türkiye Yüzyılı’ndaki dipsiz tartışmaları mutabakata bağlamanın hedefindeyiz. Bu hedef ahlakidir.”
“Cami ne kadar bizimse cemevi de bizimdir”
Bahçeli, konuşmasının devamında Alevi vatandaşlara yönelik samimi mesajlar vererek mezhebi ayrılıkların kışkırtılmasına karşı çıktı:
“Alevi kardeşlerimizle ilgili düşüncelerimizi samimi şekilde paylaştık. İşin özünde hepimiz Müslüman değil miyiz? İtikadımız bir değil mi? Hepimiz Türk milletinin onurlu mensupları değil miyiz? Mezhebi ayrılıklar kimi mihraklarca silah gibi kullanılmadı mı? Birbirimize yan bakmaktan bıkmadık mı? Yetmedi mi çektiğimiz çile ve eziyetler?”
Bahçeli, milli birlik çağrısını şu sözlerle sürdürdü:
“Gönül rahatlığı ile diyorum ki hem Aleviyiz hem Sünniyiz, hepsinden evvel Müslüman Türk milletiyiz. Bu düşüncelerim Alevi kardeşlerimizin beklentilerini seslendirmeye mani değildir. Alevi kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Onların her sorunu bizim sorunumuz, her isteği bizim de isteğimizdir. Aleviliği inanç ve kültür alanından çıkarmaya çalışanlar büyük yanlıştadır. Cami ne kadar bizimse cemevi de bizimdir. Gerginlikleri diri tutmanın hiçbir sonu yok. Alevi kardeşlerimizin cemevini ibadet olarak görmelerine anlayış göstermek lazım.”
Bahçeli ayrıca, geçmişte yaşanan acı olayların istismar edilmesine karşı çıkarak, “Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz.” ifadesini kullandı ve Hacıbektaş’ta yapımı süren dünyanın en büyük cemevi külliyesinin milli birlik açısından önemine değindi:
“Hacıbektaş’ta yaklaşık 6 bin metrekarelik dünyanın en büyük cemevi külliyesinin milli birliğimizin nişanesi olması Allah’tan niyazımızdır. Ehlibeytin aydınlık meşalesi orada yanacaktır.”
“Gazze’de kalıcı barışın yeşermesini temenni ediyoruz”
Bahçeli, konuşmasının dış politika bölümünde ise Gazze’deki ateşkes sürecine değindi.
“738 günlük dehşet kısmen son bulmuş ve ateşkes 10 Ekim’den itibaren tesis edilmiştir. Anlaşmanın devreye girmesiyle müsbet gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Dün Mısır’da tertiplenen zirvenin sadece Filistin-İsrail ihtilafının değil, tüm Orta Doğu’nun çözümlemesini diliyorum.”
İsrail’in güven vermeyen tutumuna karşı temkinli olunması gerektiğini söyleyen Bahçeli,
“Savaş suçunun cezasız kalması düşünülemez. Vandallar küresel vicdan ve yargı karşısında hesap vereceklerdir. Gazze’de 67 bin mazlumun canı alındı. 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan, BM’den tam üyelik statüsünü elde etmiş bir Filistin devleti kurulmadıkça kazanımlar boştur.”
ifadelerini kullandı.
Bahçeli ayrıca, “Gazze’de Türkiye’nin yer alması huzura katkı sağlayacaktır.” diyerek Türkiye’nin uluslararası alandaki etkinliğini vurguladı.
“Böyle bir Türkiye’den iftihar etmek için partili olmaya gerek yok”
Konuşmasının son bölümünde muhalefeti eleştiren Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yurt dışı temaslarına değindi:
“Özgür Bey’in İspanya ile başlayan turlarında ülkemizi kötülemesi, sayın Cumhurbaşkanına Gazze konusunda iftira atması kabul edilir şey değildir. Soykırımı tribünden izleyenlere hâlâ ne duruyorsunuz diyen Türkiye’dir. Böyle bir Türkiye’den iftihar etmek için şu partili bu partili olmaya lüzum yoktur. Mertçe davranmak, ülke sevgisiyle erimek ve adam gibi adamlıktan taviz vermemek yeterlidir.”