Küresel krizlerden deprem harcamalarına, enflasyonla mücadeleden siyasi belirsizliklere kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulunan Şimşek, “Bu sene başımıza gelmeyen kalmadı” sözleriyle yaşanan süreci özetledi.
KÜRESEL VE YEREL KRİZLERİN EKONOMİYE ETKİSİ
A Haber canlı yayınında konuşan Bakan Şimşek, 2025 yılının hem küresel hem de yerel gelişmeler açısından zorluklarla geçtiğini vurguladı. ABD’nin ticaret politikaları, bölgedeki savaşlar, kuraklık ve don olayları gibi dış faktörlerin Türkiye ekonomisini doğrudan etkilediğini belirtti. Ayrıca CHP’ye açılan davalara da değinen Şimşek, “İçeride yaşanan siyasi gelişmeler de belirsizliği artırıyor” dedi.
DEPREMİN MALİYETİ 90 MİLYAR DOLAR
Şubat ayında yaşanan büyük depremin ekonomik etkilerine değinen Şimşek, devletin bugüne kadar 3,6 trilyon lira, yani yaklaşık 90 milyar dolar harcama yaptığını söyledi. Bu harcamaların, deprem bölgelerinin yeniden inşası ve vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için kullanıldığını ifade eden Şimşek, bütçe açığının enflasyon üzerindeki etkilerini dengelemek için piyasadan borçlanma yoluna gidildiğini açıkladı.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını vurgulayan Şimşek, temel mal enflasyonunun yüzde 20’nin altına düştüğünü, ancak kuraklık nedeniyle gıda enflasyonunun yeniden yüzde 30’un üzerine çıktığını söyledi. Bakan Şimşek, yıl sonunda manşet enflasyonun yüzde 30’un altına gerilemesini, 2026’da ise yüzde 20’nin altına düşmesini beklediklerini dile getirdi. Orta vadede fiyat istikrarının sağlanacağını belirterek, “Vatandaşımız haklı olarak hayat pahalılığının düşmesini istiyor, bu konuda somut bir ilerleme kaydediyoruz” diye konuştu.
HAYAT PAHALILIĞI VE VATANDAŞIN BEKLENTİSİ
Kira ve eğitim gibi kalemlerdeki fiyat artışlarının enflasyonu yukarı çektiğini ifade eden Şimşek, nüfusun önemli bir bölümünün kira ödemediğini ve kamu tarafından ücretsiz eğitim imkânı sunulduğunu hatırlattı. Buna rağmen vatandaşın yüksek fiyatlardan duyduğu rahatsızlığın farkında olduklarını vurguladı. “Eleştirilere açığız, ancak artık fiyat etiketleri eski hızla değişmiyor” dedi.
2026 İÇİN EKONOMİK ÖNGÖRÜLER
Gelecek döneme dair beklentilerini paylaşan Şimşek, küresel ticaretin yavaşlayacağını, korumacılığın artacağını ancak finansal koşulların daha uygun hale geleceğini belirtti. Petrol fiyatlarındaki olası düşüşün Türkiye ekonomisi için avantaj olacağını ifade eden Bakan, savunma sanayii ihracatındaki yükselişin de ülke ekonomisine katkı sağlayacağını dile getirdi. “Zorluklara rağmen dengeli bir tablo var. Türkiye’nin yapısal avantajları geleceğimiz açısından güçlü fırsatlar barındırıyor” dedi.