Sanatçı Özgür Ceren Can, yeni sergisi “STRATA | Bellek, Yüzey, Temas” ile izleyiciyi geçmişin izleriyle bugünün yüzeyleri arasında kurulan düşünsel bir yolculuğa davet ediyor. Sergi, seramik, cam ve keçe dokuma gibi farklı malzemelerin bir araya geldiği özgün bir üretim pratiği üzerinden, malzemenin taşıdığı hafızayı duyumsanabilir bir katmanlar bütünü olarak ele alıyor. Eserlerde, zamanın bıraktığı izlerin katman katman ortaya çıktığı; dokunulan, aşınan, onarılan ve yeniden şekillenen yüzeylerin her birinin ayrı bir anlatı alanı sunduğu görülüyor.
Sanatçının, malzemeye sadece biçim veren değil, aynı zamanda onunla diyalog kuran bir yaklaşım benimsediği sergide, yüzeylerin taşıdığı hafıza açıkça hissediliyor. Belleğin yüzeyde bıraktığı hafif oyuklar, renk geçişleri, dokunsal titreşimler izleyiciyi geçmiş ile bugün arasında salınan bir duyusal deneyime yönlendiriyor. Can, malzemenin zaman karşısında gösterdiği direnci ve aynı zamanda o direncin içinde barınan kırılganlığı görünür kılarak, izleyicinin yüzeylere yalnızca bakmasını değil, onları “duymasını” da amaçlıyor.
Bellek ve Dokunsal Deneyim Arasında Bir Köprü
Sergi, izleyiciyi yalnızca görsel bir gözlem düzeyine değil, temas ve hatırlama eşiğine davet ediyor. Eserlerde kullanılan keçe dokuma, malzemenin sıcak ve organik yapısıyla geçmişe ait duygusal çağrışımlar oluştururken; camın kırılganlığı ve geçirgenliği zamanın kayganlığını simgeliyor. Seramiğin toprakla kurduğu bağ ise hem köklü hem de bir o kadar dönüşebilir bir hafıza katmanı oluşturuyor.
Sanatseverlerden Derinlikli Okumalara Açık Bir Sergi
Sergiyi gezen ziyaretçiler, eserlerin yalnızca estetik bir sunumdan ibaret olmadığını, aynı zamanda içsel bir arayış ve düşünsel bir aktarıma sahip olduğunu belirtiyor. Birçok izleyici, yüzeylerdeki katmanların kendi anılarını tetiklediğini, dokuların ve malzeme geçişlerinin içsel bir hatırlama sürecine yol açtığını ifade etti.




