Ankara denildiğinde akla ilk gelenlerden biri de bozkırın sesi olan türküleridir. Bu türküler; aşkı, ayrılığı, kahramanlığı ve yaşamın içinden kesitleri yalın bir dille anlatır. Orta Anadolu’nun sert iklimi ve coğrafyası, türkülerde derin bir şekilde hissedilir. Ankara türküleri, zaman zaman hüzünlü, zaman zaman coşkulu bir ruha bürünürken, dinleyenlere bölgenin tarihini ve insanlarını tanıtır.

ANKARA'NIN EN BİLİNEN TÜRKÜLERİ

Ankara yöresine ait pek çok türkü, Türkiye genelinde sevilerek dinlenmektedir. İşte öne çıkan bazı türkü örnekleri:

  1. Misket: Ankara denilince akla ilk gelen türkü. Hareketli ritmiyle düğünlerin baş tacı. “İki keklik bir derede su içer” dizeleriyle bilinir.
  2. Fidayda: Coşkulu bir oyun havasıdır. Kadın ve erkeklerin karşılıklı oynadığı halk oyunlarında sıkça yer alır.
  3. Ayaş Yolları Taşlı: Ayaş ilçesinden doğan, gurbet ve sıla hasretini anlatan hüzünlü bir türküdür.
  4. Mor Koyun: Aşk ve hasret temalı, dramatik yapısıyla dikkat çeker.
  5. Çıkayım Gideyim Urum Eline: Ankara'nın eski sosyal yapısını ve köyden şehre göçü yansıtır. "Urum eli" ifadesiyle İstanbul veya batı kentleri kast edilir.
  6. Yarim Senden Uzaktır: Hasret temalı, içli ezgisiyle Ankara'nın duygusal türkülerindendir.
  7. Çadırımın Üstüne Şıp Dedi Damladı: Ankara’nın eğlenceli oyun havalarından biridir. Düğünlerde sıkça çalınır.
  8. Seymen Alayı Geldi: Ankara seymenlerinin kahramanlıklarını anlatan tarihi temalı bir türkü.
  9. Ankara'nın Taşına Bak: “Güzelleri başına bak” sözleriyle devam eden türkü, aşkı ve güzellikleri konu alır.
  10. Sarı Gelin Giyinmiş: Sevdiğine kavuşamayan bir gencin hikayesini işler. Hareketli yapısıyla oyun havası şeklinde icra edilir.
  11. Beypazarı Yolları: Ankara'nın Beypazarı ilçesinin adını taşıyan, uzun hava formundaki bir türkü.
  12. Kalk Gidelim Düzlere: Birlikte kaçma hayali kuran bir âşığın duygularını anlatır.
  13. Karadır Kaşların Ferman Yazdırır: Neşet Ertaş repertuarında da yer alan, sözleriyle derin aşk acısını yansıtan bir türkü.
  14. Kırmızı Buğday Ayıklanmaz Elekten: Ankara civarındaki tarım yaşamına ve aşk temasına gönderme yapan geleneksel bir türkü.
  15. Aynalı Körük: Ankara oyun havaları içinde yer alır. Coşkulu ve danslı bir düğün türküsüdür.
  16. Hüdayda: Aslen uzun hava olan, pek çok versiyonu bulunan bu türkü de Ankara kökenli olarak kabul edilir.
  17. Elma Dağı Taşlıdır: Ankara'nın Bala ve Elmadağ ilçeleriyle anılan yöresel bir halk türküsüdür.
  18. Bağlar Bozuyorlar: Aşkı ve ayrılığı anlatan, kimi zaman ağıt, kimi zaman uzun hava şeklinde seslendirilen bir türkü.
  19. Turnam Gidersen Mardine Varma: Göç, hasret ve ayrılık konulu bu türkü de Ankara kökenli varyantları ile bilinir.
  20. İğnem Düştü Yerlere: Kadınların çeyiz, evlilik ve aşk üzerine söyledikleri geleneksel türkülerden biridir.

Ankara1-13

MİSKET: ANKARA'NIN SİMGESİ

Özellikle “Misket” türküsü, başkentle özdeşleşmiştir. Misket üzümünden esinlenerek yazıldığı düşünülen bu türkü, düğünlerin ve eğlencelerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Aynı zamanda bir Ankara oyun havası olan “Misket”, yöre halkının sevinçli anlarında ilk başvurduğu ezgilerden biridir.

BOZKIRIN RİTMİ: ANKARA OYUN HAVALARI

Ankara türküleri sadece dinlenmez, aynı zamanda oynanır. Bu yönüyle, bölge halk müziği diğer yörelerden ayrılır. "Ankara havası" olarak bilinen ritim, kadın-erkek karışık oynanan kıvrak figürlerle hayat bulur. Bu ezgiler özellikle Ankara'nın Çubuk, Kalecik, Beypazarı ve Haymana ilçelerinde güçlü bir şekilde yaşatılmaktadır.

Ankara’nın Geçmişi QR Kodlarla Dijitalleştirildi
Ankara’nın Geçmişi QR Kodlarla Dijitalleştirildi
İçeriği Görüntüle

HALK MÜZİĞİNİN TEMSİLCİLERİ

Ankara türkülerinin tanınmasında, halk müziği sanatçılarının katkısı büyüktür. Neşet Ertaş, her ne kadar Kırşehirli olsa da, Ankara’da uzun yıllar yaşamış ve bu kültürün yayılmasına öncülük etmiştir. Aynı şekilde Yıldız Ayhan, Belkıs Akkale, Arif Sağ gibi sanatçılar da Ankara repertuarını geniş kitlelere ulaştırmıştır.

UNUTULMAYAN EZGİLER, YAŞAYAN KÜLTÜR

Ankara türküleri, sadece geçmişin değil, bugünün de sesidir. TRT Ankara Radyosu’nun derlemeleri, konservatuvarların çalışmaları ve yerel sanatçıların katkıları sayesinde bu kültür kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Belediyeler ve kültür dernekleri aracılığıyla düzenlenen halk müziği festivalleri, bu geleneği yaşatmaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi