29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi başkent Ankara'da da yıllardır meydanlarda coşkuyla kutlanıyor. Ancak Ankara’da bu kutlamaların yapıldığı bazı meydanlar, Cumhuriyet’in kurucu ruhuyla özdeşleşmiş tarihî mekânlar olarak öne çıkıyor. Ulus, Tandoğan, Kızılay ve Anıttepe gibi alanlar, sadece fiziksel buluşma noktaları değil, aynı zamanda Cumhuriyet fikrinin vücut bulduğu yerlerdir.

Ulus Meydanı: Cumhuriyet’in Simgesel Başlangıç Noktası

Ankara’nın kalbi olarak bilinen Ulus Meydanı, Cumhuriyet’in ilanına tanıklık etmiş sembol alanlardan biridir. 1. TBMM Binası, Zafer Anıtı ve eski bakanlık yapılarıyla çevrili olan bu meydan, her 29 Ekim'de binlerce vatandaşın Anıtkabir öncesi ilk durağı olur.

Zafer Anıtı, 1927 yılında heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılmış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında başkentin simgesi haline gelmiştir. Ulus Meydanı, uzun yıllar boyunca resmî geçitlerin, kortejlerin ve ilk fener alaylarının merkezi olmuştur.

Tandoğan (Anadolu) Meydanı: Kolektif Yürüyüşlerin Buluşma Noktası

Tandoğan Meydanı, 20. yüzyılın ortalarından itibaren Ankara’da kitlesel yürüyüşlerin ve bayram kutlamalarının ana toplanma alanı hâline gelmiştir. Meydan, özellikle sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve öğrenci gruplarının 29 Ekim gibi ulusal günlerdeki kutlama ve anma programlarında kullandığı alanların başında gelir.

Genişliği, açık yapısı ve merkezi konumuyla Tandoğan, sivil Cumhuriyet kültürünün sokakta yankı bulduğu mekânlardan biridir. Ayrıca Anıtkabir’e olan yürüme mesafesi, meydanı yıllardır sembolik bir geçiş noktası hâline getirmiştir.

Ulus Meydanı Heykel Küme Halı Enstalasyonu Gazze (8)

Kızılay Meydanı: Günlük Hayatın İçinde Cumhuriyet

Ankara’nın en hareketli ve en tanıdık noktası olan Kızılay Meydanı, 29 Ekimlerde şehir yaşamıyla Cumhuriyet bilincinin kesiştiği alan olarak önem kazanır. Özellikle Atatürk Bulvarı boyunca gerçekleştirilen fener alayları ve kortej yürüyüşleri, burada büyük kalabalıklarla buluşur.

Her yıl belediyeler ve gönüllü gruplar tarafından düzenlenen marş dinletileri, projeksiyon gösterileri ve gençlik konserleri, Kızılay’ın gündelik kalabalığını kolektif bir bayram havasına dönüştürür.

Anıttepe ve Anıtkabir Alanı: Sessizlikte Yükselen Coşku

Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir, 29 Ekim’de yalnızca bir ziyaret alanı değil, aynı zamanda duygusal bir buluşma noktasıdır. Anıttepe Meydanı, her yıl sabahın ilk ışıklarından itibaren aileleriyle gelen binlerce ziyaretçiyi karşılar.

Akdeniz’de 4.4 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
Akdeniz’de 4.4 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
İçeriği Görüntüle

Şehir protokolü, askerî törenler, öğrenci kafileleri ve sivil katılımlar, Anıttepe’yi 29 Ekim’de adeta bir Cumhuriyet kampüsüne dönüştürür. Vatandaşlar, Atatürk’ün mozolesine çiçek bırakarak sadece fiziksel bir ziyarette değil, aynı zamanda tarihsel bir bağlılık beyanında bulunurlar.

Meydanlar Değişti, Hafıza Kaldı

Bugün bazı meydanlar yeniden düzenlense, binalar yıkılsa ya da adlar değişse de Ankara halkının zihninde bu meydanlar Cumhuriyet’le özdeşleşmiş anlamlar taşımaya devam ediyor. 29 Ekim sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bu kamusal mekânların Cumhuriyet ruhuyla yoğrulduğu gün olarak da önem kazanıyor.

Bir Kent, Bir Rehber, Bir Bellek

Ankara’da meydanlar, sadece toplumsal buluşma alanı değil; aynı zamanda Cumhuriyet’in topluma seslendiği mekânlar oldu. 29 Ekim’de bu meydanları gezen herkes, sadece bir törene değil, bir asırlık bir hatıraya da ortaklık ediyor.

Kaynak: Cansel Yıldız