CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti tarafından Küçükçekmece’de düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada iktidar, dış politika ve yargı tartışmalarına ilişkin sert eleştiriler yöneltti. Özel, konuşmasında hem iktidar içi güç mücadelelerine atıfta bulunarak “Ne TikTokçu Hakan, ne Bilal Erdoğan, geliyor Ekrem Başkan!” ifadelerini kullandı hem de Gazze’ye insani yardım götürmeye çalışan Küresel Sumud Filosu’na yönelik gelişmeleri ve Filistin meselesindeki tutumlarını vurguladı.
“ERDOĞAN SONRASI” TARTIŞMASI
Özel, konuşmasında AK Parti içindeki farklı grupların birbirine karşı operasyonlar çektiğini ve Türk siyasetinde “Erdoğan sonrası” hesaplarının konuşulduğunu söyledi. Konuşmada, Tom Barrack’a atıfla “Erdoğan artık 71 yaşında” gibi değerlendirmelerin parti içi dengeleri etkilediği öne sürüldü; Özel bu bağlamda “Ne tiktokçu Hakan, ne Bilal Erdoğan; geliyor Ekrem Başkan” sözleriyle muhalefetin adayına destek mesajı verdi.
İMAMOĞLU VE “MİLLET İRADESİNE SAHİP ÇIKMA” SLOGANI
Özel, mitingde Ekrem İmamoğlu’na yönelik davalara geniş yer ayırdı; mitingin düzenli olarak “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” başlığı altında sürdüğünü belirterek, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından düzenlenen gösteriler ve dayanışma çağrılarına vurgu yaptı.
FİLİSTİN DESTEĞİNİ YİNELEDİ
Miting konuşmasında Özel, Gazze’ye insani yardım götürmek üzere denize açılan Küresel Sumud Filosu’na değinerek İsrail donanmasının filo etrafını kuşattığını ve aktivistlere destek gönderdiklerini belirtti. Özel, Türkiye’nin Filistin davasında iki devletli adil çözümlerden yana olduklarını ve uluslararası düzeyde Filistinlilere danışılmadan yapılan planlara karşı olduklarını ifade etti.
“ADALETLİ VERGİ SİSTEMİ” VAADİ
Özel konuşmasında ekonomik veriler üzerinden hükümeti eleştirerek resmî yoksulluk eşiklerine, vergi yükünün dağılımına ve kamu harcamalarına değindi:
"Kemal Başkan sizi seviyor. Bu kadar hizmet veriyor. Peki soruyorum. Erdoğan sizi seviyor mu? Niye? Çünkü fakiriz. Çünkü Erdoğan fakir sevmez. Bakın, bu hafta rakamlar yenilendi. Dün resmi yoksulluk sınırı 91 bin liraya çıktı. Bu meydana soruyorum. Bu meydan 91 bin liranın altında maaş alan, resmen yoksul olan on binlerle dolu. Peki niçin yoksuluz? Çünkü ülkeyi yönetenler tercihini sizden yana; emekliden, emekçiden, esnaftan, çiftçiden, gençlerden yana değil; zenginden yana kullanıyor. Para isteyince, ‘Yok’ diyorlar. Sadece 19 Mart darbesi için harcadıkları 160 milyar dolara dönün, bakın. Emekliye verilen zammın tam 150 katını harcamış 19 Mart darbesine. Asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gerekli işveren desteğinin tam 120 katını, çiftçiye ödenen desteğin tam 100 katını maalesef 19 Mart darbesi için, 19 Mart'tan sonra bugüne kadar harcamış. Ama Kırk Haramiler'e gelince onlar vergi ödemezler. Yandaş şirketlerin vergi borçları silinir. Ama ne zaman sıra vatandaşa gelir, o zaman vergiciler aslan kesilir. Bakın, Türkiye’de 100 lira vergi toplanıyor. Bunun 66 lirası dolaylı vergiler. Yani bir fabrikatörle kapıdaki bekçi aynı vergiyi veriyor. Neye? Elektriğe, suya, ekmeğe, doğal gaza, çocuğunun okul masrafına aynı vergiyi veriyor; yüzde 66. Türkiye'deki verginin yüzde 23’ü sizlerin maaşlarından kesilen vergidir. Yaptı mı sana yüzde 89. Geriye kalan yüzde 11 sadece kazanan şirketlerden, holdinglerden alınan vergidir. Bir düşünün, bir memlekette 100 lira vergi alınacak, bunun 89’unu yoksullar ödeyecek, yüzde 11’ini zenginler ödeyecek. Olmaz olsun böyle düzen. Bu düzeni yıkacağız, bu düzeni değiştireceğiz. Adaletli bir vergi sistemi kuracağız. Çok verenden çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi almayacağız. Söz veriyoruz."