Sendika, toplu sözleşme ile kazanılan “Üniversite İdari Personelin Yer Değişikliği” hakkının uygulanmadığını ve üniversite yönetiminin, çalışanlara baskı, mobbing uygulayarak onları sürgün ve istifaya zorladığını belirtti. Eğitim-Bir-Sen, tüm Türkiye'deki eş zamanlı basın açıklamalarına Çankırı'dan da katıldığını duyurdu.
Sendika Yetkilileri: "Baskı ve Mobbing ile Karşı Karşıyayız"
Eğitim-Bir-Sen Çankırı Şubesi'nden yapılan açıklamada, üniversite yönetiminin idari personeli baskı altına aldığı öne sürüldü. Eğitim-Bir-Sen yetkilileri, sendikanın toplu sözleşme masasında elde ettiği “Üniversite İdari Personelin Yer Değişikliği” hakkının engellendiğini ve bu hakkın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Çankırı Karatekin Üniversitesi yönetimi, bu talepleri karşılamak yerine sendika üyelerine yönelik mobbing, sürgün ve istifa baskıları uygulamakla suçlandı.
"Hesaplaşmak İçin Bahane Aranıyor"
Açıklamada, üniversite yönetiminin, sendika üyelerine karşı baskıcı bir tutum sergilediği ve fikirlerini özgürce ifade etmelerini engellediği ifade edildi. Eğitim-Bir-Sen, “Zihin kodlarını açığa çıkaran, hesaplaşmak için bahaneye gerek duyan bir yönetim ile karşı karşıyayız” diyerek, akademik özgürlüğün kısıtlandığını belirtti. Sendika, bu baskıların üniversiteyi, bilimin ve özgürlüğün yuvası olmaktan çıkarıp, bir zülüm yuvasına dönüştürdüğünü savundu.
Eğitim-Bir-Sen, kamu görevlilerinin özgürce sendikal haklarını kullanmalarının engellenmemesi gerektiğini belirterek, "Özgürleşmenin önünü açmak yerine fikirler baskı altına alınmak isteniyor" dedi. Sendika, üniversitenin yönetiminden, hukuksuz uygulamalardan vazgeçmesini ve çalışanlarının haklarını tanımasını talep etti.
Eğitim-Bir-Sen, üniversite yönetiminin uyguladığı baskıların akademik personelin huzurunu ve iş ortamını olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, sendika, üniversite idari personelinin yer değişikliğini engelleyen ve sendikal örgütlenmeyi baskı altına almaya çalışan yöneticileri eleştirdi.
İstifa Baskıları ve "İkna Odaları" İddiaları
Eğitim-Bir-Sen’in açıklamasında, üniversite yönetiminin "istifa odaları" kurarak çalışanlarını istifaya zorladığı iddia edildi. Sendika üyeleri, istifa etmezlerse görevlerinde olumsuz sonuçlarla karşılaşacakları konusunda tehdit edildiklerini ileri sürdü. Ayrıca, sendika, rektörlük tarafından yapılan bu tür uygulamaları "hukuksuz" ve "yok sayılan" bir davranış olarak değerlendirdi.
“Bilim Yuvası Olması Gereken Üniversiteler, Zülüm Yuvaya Dönüşmemeli”
Eğitim-Bir-Sen, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin bilim yuvası olma misyonundan sapmamalarını ve üniversiteyi baskıcı, zorlayıcı bir yer haline getirmemelerini istedi. Sendika, üniversitenin eğitim ve öğretim kalitesinin artması için akademik özgürlüklerin güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. Eğitim-Bir-Sen, "Akademisyenlere tehdit değil, moral ve teşvik yakışır" diyerek, üniversitenin özgür düşüncenin yeşerdiği bir ortam olması gerektiğini belirtti.
Sendikal Mücadeleye Devam Edileceği Vurgulandı
Eğitim-Bir-Sen, üyelerinin sendikal haklarını kullanmaya devam edeceklerini ve baskılara boyun eğmeyeceklerini duyurdu. Sendika temsilcileri, üniversitenin ve tüm eğitim kurumlarının, özgürlük, bilim ve insan hakları değerlerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.
Son olarak, Eğitim-Bir-Sen, hukuksuz uygulamalara karşı dimdik duracaklarını ve tüm baskılara rağmen mücadeleyi bırakmayacaklarını ifade etti. Üniversite yöneticilerine, hatalarından dönmeleri çağrısında bulunarak, doğru ve adil bir yönetim tarzının gerekliliğini vurguladı.