CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Birinci’nin Kapki’ye “iftira ifadesi” vermesini önerdiğini ve bunun karşılığında 2 milyon dolar talep ettiğini iddia etmişti.
Konuya dair Cem Küçük, Türkiye Gazetesi’ndeki köşe yazısında, “Böyle bir üçkâğıtçının avukatlığını AK Parti’de görev yapmış biri almamalıydı. Ekranlarda İBB soruşturmasında Ekrem İmamoğlu ve çevresinin yolsuzluk yaptığını söyleyip, sonra o yolsuzluk halkasının en önemli ismi Murat Kapki’nin davasını almayı kimseye izah edemezsiniz” değerlendirmesinde bulundu.
“Naylon fatura kesen ve parasının bir kısmını yurt dışına çıkaran tipik bir üçkâğıtçı”
Küçük, köşe yazısında olayın perde arkasına da değindi. Kapki’nin İBB soruşturmasındaki kritik bir isim olduğunu belirten Küçük, “Aldığı ihalelerin ilk ödemelerini İmamoğlu İnşaat’a aktardığı MASAK raporlarıyla sabit. Naylon fatura kesen ve parasının bir kısmını yurt dışına çıkaran tipik bir üçkâğıtçı” ifadelerini kullandı.
“Mücahit’in yaptığı trajik bir hata”
Yazıda ayrıca, Özel’in Kapki’nin yazdığı mektubu yayınlayarak İBB soruşturmasını sekteye uğratmayı ve kamuoyunun yolsuzluk konularını konuşmasını engellemeyi amaçladığı öne sürüldü. Küçük, “Özgür Özel’e bu fırsatı maalesef Mücahit Birinci verdi. Mücahit’in yaptığı trajik bir hata” yorumunu yaptı.
Küçük, kapalı görüşmelerde adı geçen bazı gazetecilere de değinerek, “Mücahit, bizim isimlerimizi vermediğini söylüyor. Doğru olabilir. Ama kayığa binince her şeyi söylerler. Biz uzun zamandır dostlarımız dışında kimseyle görüşmüyoruz ve bazı gazeteciler kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için mücadele verdi” ifadelerini kullandı.
“İddianame çıktığında bütün gerçekler görülecek”
Haberde, İmamoğlu ve ekibinin muhalif gazetecileri “nemalandırdığı” iddiasına da dikkat çekildi. Küçük, söz konusu Roma gezisi örneğini vererek, “Mücahit, Kapki’den ‘Bu Roma gezisi iyi oldu. Hem hesapları şişirdik, hem de gazetecileri nemalandırdık’ demesini istemiş. Bu kesinlikle doğru değil ama İmamoğlu ekibi bu yalanı ekleyerek konunun itibarsızlaştırılmasını hedefliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Cem Küçük, köşe yazısında İBB soruşturmasının sağlam delillere dayandığını ve kamuoyunun gerçekleri öğrenmesinin önemine de vurgu yaparak, “İddianame çıktığında bütün gerçekler görülecek” ifadesini kullandı.
Cem Küçük'ün "İstihbarat oltasına yenik düşünce..." başlıklı yazısının tamamı şöyle;
MİT’in, hükûmet yanlısı ve muhalif bütün gazetecileri toplayıp arada “oltaya gelmemelerini” öğretmesi gerekir. Çünkü tuzağa düşmek çok kolay ve zaafı olanı zaafıyla vurmak etkilidir. İnsanlar genelde ya cinsel ya da para konularında tuzağa düşerler...
Dün Özgür Özel’in saat 12.00’de açıkladığı olayı böyle görmek gerekir. Özgür Özel muhtemelen İmamoğlu üzerindeki İBB soruşturmasını sekteye uğratmak, yolsuzluk ve hırsızlık konuşulmasın diye Murat Kapki’nin yazdığı mektubu yayınladı. Ama Özgür Özel’e bu fırsatı maalesef Mücahit Birinci verdi.
Birincisi Murat Kapki İBB dosyasındaki önemli isimlerden biri. Dibine kadar pisliğe batmış durumda. Aldığı ihalelerin ilk ödemelerini İmamoğlu İnşaat’a aktardığı MASAK raporlarıyla sabit. Ayrıca naylon fatura kestiren, parasının bir kısmını yurt dışına çıkaran tipik bir üçkâğıtçı.
Böyle bir üçkâğıtçının avukatlığını AK Parti’de görev yapmış biri almamalıydı. Mücahit Birinci’nin yaptığı baştan aşağı yanlış. Ekranlarda İBB soruşturmasında Ekrem İmamoğlu ve etrafı yolsuzluk yapmış deyip sonra o yolsuzluk halkasının en önemli ismi Murat Kapki’nin davasını almayı kimseye izah edemezsiniz. O yüzden Mücahit’in yaptığı trajik bir hata. “Para almadım” diyor Mücahit ama o kayığa bindikten sonra almadım desen de muhalifler aldı derler. Mücahit kardeşim ne olursa olsun cezaevine gidip o görüşmeyi yapmayacaktın!..
Ben dahil üç gazetecinin isminin geçmesi de manidar. Mücahit bizim isimlerimizi vermediğini söylüyor. Doğru olabilir. Dedim ya, kayığa binince her şeyi söylerler. Ben, Nedim Şener ve Fuat Uğur da özenle seçilmiş isimler... Nedim ve Fuat abi, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne usulsüz geçişinin bayraktarlığını yaptılar. Özellikle Fuat Uğur büyük mücadele verdi ve başardı. Benim tanıdığım Fuat Uğur’a inanmadığı hiçbir şeyi yaptıramazsınız. Hele parayla asla...
Ben, İmamoğlu ve ekibinin yaptığı yolsuzlukların kamuoyu tarafından bilinmesi ve iknasında etkili oldum. Zaten bir avuç gazeteci bu işe girdik. Uzun zamandır dostları dışında kimseyle görüşmeyen ve bir iki restoran dışında bir yere gitmeyen biriyim. Bana; inandığım konuda kimse geri adım attıramaz. Öyle olsa Can Atalay, AYM, Terörsüz Türkiye destek görmüyor, emekli maaşları ve daha birçok konuda eleştirilerimi açık deklare edemem. Bana birinin müdahale etmesi imkânsızdır. Beni yıllardır izleyen, tanıyan herkes bilir. Ben eğriye eğri, doğruya doğru derim. Kimseye de eyvallahım yok...
Belli ki etkin pişmanlıktan faydalanan 42 kişi, İBB dosyasının sağlamlığı, kanıtların ve MASAK raporlarının tam olması İmamoğlu’nu panikletiyor. O yüzden de Murat Kapki üzerinden İBB dosyasında, “istenilen yalanı söyleyin, sizi bırakalım” algısını oluşturmak istiyor CHP... O yüzden de İBB dosyasını kamuoyunda anlatan isimleri itibarsız hâle getirmek için istihbaratta "oltalama" tekniğini kullanmışlar...
Dün Murat Kapki’nin bir ifadesi ortaya çıktı. Kapki, Özgür Özel’in iddialarının önemli bir kısmını yalanlamış. Ama zaten yapılmak istenen de yalana dünya turu attırmak...
Bu yalanlara sarılan muhalif arkadaşlara da bir sözüm var. İmamoğlu ve tayfasının muhalif medyayı ve gazetecileri nasıl beslediğini biliyoruz. İddianame çıktığında bütün gerçekler görülecek.
Kapki’nin Mücahit hakkında yaptığı şikâyette şöyle bir bölüm var: “Sözde Murat Ongun ile Fatih Keleş kendi aralarında konuşuyormuş, benim de kulağıma gelmiş. Konu Roma gezisi ve gazetecilermiş. Sözde Murat Ongun, Fatih Keleş’e ‘Bu Roma gezisi iyi oldu. Hem hesapları şişirdik, hem de gazetecileri nemalandırdık’ demiş.”
Burası da belli ki İmamoğlu ekibi tarafından kurgulanmış. İmamoğlu’nun gazetecileri nemalandırdığı biliniyor. Mücahit, Kapki’den güya ‘Bu Roma gezisi iyi oldu. Hem hesapları şişirdik, hem de gazetecileri nemalandırdık’ demesini istemiş.
Mücahit’in böyle demediği kesin ama İmamoğlu ekibi bu yalanı ekleyerek gazetecilere para verdikleri iddiasının kamuoyu tarafından konuşulmamasını ve bu konunun itibarsızlaşmasını istiyor. Ama yemezler. Bal gibi bazı gazetecileri paraya boğdunuz!..