CHP Grup Başkanvekili ve aynı zamanda komisyon üyesi Murat Emir, partisinin önerisinin “Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu” olduğunu duyurdu. Emir, isimde "demokrasi" ve "adalet" kavramlarının mutlaka yer alması gerektiğinin altını çizdi.
İKTİDAR BLOĞU İLE MUHALEFET ARASINDA FARKLI GÖRÜŞLER
Komisyonun adı, siyasi partiler arasında fikir ayrılıklarına neden oldu. AK Parti'nin önerisi “Terörsüz Türkiye Komisyonu” olurken, MHP “Millî Birlik ve Dayanışma Komisyonu” ismini savundu. DEM Parti ise "Terörsüz Türkiye" adının, sürecin kapsamını daralttığını savunarak, komisyon isminde "demokrasi" ve "barış" kavramlarının yer alması gerektiğini belirtti. CHP ise sürecin yalnızca güvenlik merkezli değil, demokrasi ve hukuk çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurguluyor.
“KOMİSYON GEREKLİLİĞİNİ İLK BİZ GÜNDEME GETİRDİK”
Murat Emir, Meclis’te kurulacak komisyonun ihtiyaç olduğuna uzun süredir dikkat çektiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Kürt sorunu ve Türkiye’deki demokratik sorunların çözümü için asıl işlev görecek yer TBMM’dir. Bu sorunların çözümü için sivil toplumdan üniversitelere, kanaat önderlerinden şehit ailelerine kadar herkesin sesini duyurabileceği şeffaf bir süreç yürütülmelidir.”
Emir, CHP’nin komisyon için ön hazırlıklarını uzun süredir yaptığını ve böylesi bir yapının tarafsız, açık ve demokratik temelde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
“DEMOKRASİ VE ADALET KIRMIZI ÇİZGİMİZ”
CHP’nin isim önerisinde “Demokrasi” ve “Adalet” kelimelerine özel vurgu yapılıyor. Emir’e göre bu iki ilke olmadan ne toplumsal barış ne de kalıcı kardeşlik mümkün olabilir. Komisyonun, yalnızca belli bir ajandayı yürütmek için değil, Türkiye’nin adalet ve özgürlük sorunlarını masaya yatırmak için çalışması gerektiğini belirtti.
“Bu komisyonun adında demokrasi ve adalet mutlaka olmalıdır. Çünkü demokrasi ve adalet olmaksızın Türkiye’deki kardeşliği, toplumsal barışı inşa etmemiz olanaksızdır.”
EŞİT TEMSİLİYET VE NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK VURGUSU
CHP, komisyonun çalışma sistemine dair önemli talepler de getiriyor. Bunların başında, eşit temsiliyet ve nitelikli çoğunlukla karar alınması geliyor. Emir, 51 kişilik komisyonda alınacak kararlarda üçte iki çoğunluk şartının esas alınmasını önerdiklerini belirtti. Bu mekanizmanın komisyonun daha kapsayıcı çalışmasını sağlayacağını savundu.
GÜNDEMİ KOMİSYON BELİRLEMELİ
CHP’nin diğer bir önemli talebi de komisyon gündeminin dayatmalarla değil, tüm üyelerin katılımıyla oluşturulması. Emir, dışarıdan hazır metinlerin dayatılmasına kesinlikle karşı olduklarını vurgulayarak, “Komisyon kendi gündemini kendi belirlemelidir” dedi.
“Muhalefetin ve iktidarın ortak belirleyeceği gündemler esas alınmalıdır. Aksi takdirde biz bu sürecin içinde olmayız.”
“HALKTAN SAKLAYACAK ŞEYİMİZ YOK”
Komisyonun çalışmaları sırasında şeffaflık temel şart olarak görülüyor. Emir, komisyonun kapalı kapılar ardında işlememesi gerektiğini, tüm sürecin halkın gözleri önünde yürütülmesi gerektiğini belirtti. Basına açık toplantılar talebini net bir biçimde dile getirdi:
“Şeffaflığın olmadığı yerde olmayız. Kimin ne söylediği halk tarafından bilinmelidir.”
“CHP, YANLIŞIN YANINDA YER ALMAZ”
Emir, komisyonun anayasa değişiklikleri gibi Cumhuriyet’in temel ilkelerini sarsacak adımlarla ilişkilendirilmek istenmesine de sert çıktı. CHP’nin böylesi bir gündemin parçası olmayacağını vurguladı:
“Bizim olduğumuz bir komisyonda anayasa tartışması asla olmayacaktır. Varlık sebebimiz Cumhuriyet’in temel kolonlarını korumaktır.”
“CHP BU SÜRECE HAZIR”
CHP’nin teknik hazırlıklarını tamamladığını belirten Emir, kurulacak komisyonun demokratikleşme, Kürt sorunu, yargı bağımsızlığı, AYM kararları gibi başlıkları masaya yatırması gerektiğini ifade etti. Cezaevinde tutulan Can Atalay, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Gezi tutuklularının durumu da komisyonun ilgilenmesi gereken başlıklar arasında sayıldı.
“CHP olarak her duruma karşı mutfak çalışmamızı yaptık. Eğer samimiyetle bu sorunlara el atılacaksa biz varız. Aksi halde bu sürecin parçası olmayız.”