ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıya sert tepki gösteren Erdoğan, “İran'ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin tasvip etmiyoruz” diyerek, bölgedeki çatışma ortamına karşı Türkiye’nin tavrını net bir şekilde ortaya koydu.

ABD'NİN SALDIRISI DÜNYAYI TETİKLEDİ

ABD, İsrail-İran geriliminde taraf olarak 10. gününde doğrudan müdahale etti. B-2 tipi ağır bombardıman uçaklarıyla İran’ın üç ayrı nükleer tesisine saldırı düzenledi. Bu gelişme, küresel çapta yeni bir kriz endişesini de beraberinde getirdi. Saldırının hedefinde İran’ın nükleer altyapısı yer aldı. Tahran yönetimi saldırıya sert tepki verirken, saldırının Orta Doğu'daki dengeleri sarsabileceği yönünde değerlendirmeler yapılıyor.

ERDOĞAN’DAN NET MESAJ

Erdoğan, ABD’nin müdahalesiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“İsrail ve destekçilerinin, komşumuz İran'a yönelik saldırılarının daha büyük bir felakete dönüşmemesi için yoğun çaba harcıyoruz. İran'ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin asla tasvip etmiyor ve tepkimizi de açıkça ortaya koyuyoruz.”

MEMUR-SEN’İN 30. YILINA ÖVGÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Memur-Sen’in Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkılarını anlattı. 28 Şubat süreci, başörtüsü yasağı, Gezi olayları ve 17-25 Aralık süreçlerinde sendikanın tavrını övdü:

"Üreten Türkiye'nin geleceği için emek sarf eden Memur-Sen'li kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. 30. yıl vefa buluşmasında sizlerle olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. 30 yılı geride bırakan Memur-Sen ailesinin tüm üyelerini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu çatı altında görev alan tüm kardeşlerimi canıgönülden kutluyorum. Bugün aramızda olmayan tüm kardeşlerime, geçen ay hayatını kaybeden Zübeyir Yetik Bey'e rahmet diliyorum. Sendika kurucumuz Akif İnan'ı hasretle yâd ediyorum. Mazlum ve mağdur coğrafyaların hüznünü kalbinde yara olarak taşıyan Akif İnan'a Allah'tan rahmet diliyorum.

Emanetin ehil ellerde olduğunu, ekilen tohumların filizlendiğini görüyoruz. İdeolojik kalıplara hapsolmayı reddeden, ilkeli, sorumlu ve çözüm odaklı tutum benimseyen; milletimizin ve demokrasinin savunuculuğunu üstlenen, milli iradenin yanında saf tutan Memur-Sen, başarı hanesini her gün yeni yıldızlarla süslüyor.

Kibirli vesayet odaklarının bin yıl sürecek dediği 28 Şubat'tan 27 Nisan'a, başörtüsü yasaklarından partimize kapatma davasına, Gezi kalkışmasından 17-25 Aralık emniyet-yargı kumpaslarına, istikbalimizi hedef alan saldırılarda Memur-Sen, milletimizin ve demokrasimizin yanında saf tutmuştur.

Almanya, Türkiye’den ithal edilen armutlarda pestisit tespit etti: Ürünler piyasadan çekildi
Almanya, Türkiye’den ithal edilen armutlarda pestisit tespit etti: Ürünler piyasadan çekildi
İçeriği Görüntüle

"6 Şubat'ta, orman yangınlarında, sel felaketlerinde Memur-Sen hep sahadaydı. Yurt dışında da milletimizi başarıyla temsil ettiniz. Akif İnan ağabeyin mirasına sahip çıktınız. Mitinglerde, imza kampanyalarıyla, projelerle, yardım faaliyetleriyle mazlumların haykıran sesi oldunuz. Bunun dışında Memur-Sen asli vazifesini de yerine getirmiştir. Memur-Sen, uluslararası sendikacılık faaliyetlerinde de önemli ivme yakalamıştır.

Akif İnan ağabeyin 'Ülkemiz dünyayı kardeş görendir, gökleri insanın ortak tarlası' diyerek rotasını çizdiği Memur-Sen; hamuru ahlakla, vicdanla yoğrulmuş bir dava hareketidir. Her birinizi gayretleriniz için tebrik ediyorum. Prensiplerinizi ve değerlerinizi koruyarak yola devam edeceğinize yürekten inanıyorum. Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, daha müreffeh bir ülkede yaşamamız için aşkla, şevkle, aralıksız çalışıyoruz. Allah'ın yardımı, aziz milletimizin desteği ile sayısız engelleri aştık. Gerek anayasa gerek kanun ve mevzuat düzeyindeki düzenlemelerle toplumun tüm kesimlerinin önünü açtık.

Bizim iktidarımızla milletimiz uzun yıllar sonra kendine hizmet eden, halkına hizmet eden anlayışla tanıştı. Devlet ile millet arasına çekilen dikenli telleri birer birer kaldırdık. Cumhuru cumhuriyet ile buluşturduk, devleti milletle kucaklaştırdık. Memur-Sen gibi sendikalarımızla kamu görevlilerimizin önemli taleplerini hayata geçirdik. Demokratik haklar konusunda son derece önemli atılımlar gerçekleştirdik. Çalışanlarımızın lehine adımlar attık. 2010 Anayasa reformu ile toplu sözleşme hakkı getirdik."

"DEVLET VE MİLLET ARASINDAKİ DİKENLİ TELLERİ KALDIRDIK"

Erdoğan, kamu çalışanlarının özlük haklarına dair atılan adımları detaylandırdı. Asgari ücret kadar gelir vergisi muafiyeti, ek gösterge düzenlemeleri ve sendikalaşma oranlarının artışına değindi. Ayrıca başörtüsü yasağının kaldırılması ve kamuda dini özgürlüklerin tesisi de konuşmasının ana başlıklarındandı.

"Sizin de iyi bildiğiniz gibi, ülkemizin en temel sorunlarından biri ayrımcılıktı. Kamu görevlilerimiz inançlarını yaşamak için fişleniyordu. 'İrticacı', 'gerici', 'yobaz' denilerek tahkir ediliyordu. Namaz kılanlar, oruç tutanlar, 'selamünaleyküm' diyenler hor görüldü, psikolojik baskıya uğradı. Kamuda ideolojik kast sistemi bunun konuşulmasını asla istemediler. Kendileri dışında kimseye hayat hakkı tanımadılar. Millete 'bidon kafalı', 'göbeğini taşıyan adam' dediler.

Bunların hepsini sizlerle birlikte gördük. Baskının her türlüsünü iliklerimize kadar sizlerle birlikte yaşadık. Milletin iradesine, demokrasimize vurulan zincirleri siz Memur-Sen'li kardeşlerimizle parçaladık. Azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı, parmak salladığı o karanlık günler geride kaldı. Hac için kamu çalışanlarına ücretsiz izin tanıdık. Başörtüsüne yönelik yasakçı uygulamalara son verdik. Bugün kadınlar hiçbir kısıtlama olmadan kamu kurumlarında özgürce çalışabiliyor.

Milletin oyları ile Meclis'e başörtüsü ile girdiği için hanım kardeşlerimize had bildirildiği o karanlık günlerden, başörtülü hâkimlerin, valilerin, büyükelçilerin, bakanların olduğu günlere geldik. Hedefimiz, bunları güvenceye almaktır. Bizden sonrakiler bunları yaşamasın diye, kimsenin ötekileştirilmediği bir iklimi tesis ve tahkim etmek durumundayız."

AĞUSTOS AYINDA YENİ TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ BAŞLAYACAK

Cumhurbaşkanı, 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin ağustos ayında başlayacağını duyurdu. Bu süreçte kamu çalışanlarının taleplerinin dikkatle ele alınacağını ve refah düzeyinin artırılmasına yönelik çalışmalara devam edileceğini belirtti.

"Yasaklarla mücadelenin yanı sıra özlük haklarında da önemli adımlar attık. Asgari ücret tutarı kadar gelir vergisi muafiyeti getirdik. Ek gösterge düzenlemesini hayata geçirdik. Ana muhalefetin iptal ettirdiği toplu ikramiyelerin tüm kamu çalışanlarımıza ödenmesini sağladık. Kamuda sendika bilincini yaygınlaştırdık. Göreve geldiğimizde kamuda sendikalaşma oranı yüzde 47,94 iken 2024'te yüzde 75,10'a çıktı.

2025 yılı Ocak ayı zamları ile en düşük memur maaşını 43 bin liraya ulaştırdık. Şimdi önümüzde yeni bir toplu sözleşme var. 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme Görüşmeleri Ağustos ayında başlayacak. Bu görüşmelerde sendika taleplerini can kulağıyla dinleyeceğiz. Kamu çalışanları refahını dengeleyecek yol haritası çizmeye özen göstereceğiz. 23 yılda kamu çalışanlarımız için verdiğimiz mücadele, gerçekleştirdiğimiz reformlar ortadadır. Türk ekonomisi büyüdükçe, katma değerin toplumun tüm kesimlerine adaletli şekilde yayılmasını sağladık."

FİLİSTİN POLİTİKASI VE LAHEY MESAJI

Konuşmasının sonunda İsrail-Filistin çatışmasına da değinen Erdoğan, Türkiye'nin en net tavrı koyan ülkelerden biri olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı:

"Türkiye olarak bir yandan 100 milyar doları aşan depremin yaralarını sarmak için çalışıyoruz, bir yandan da ülkemizin suhuleti için çaba gösteriyoruz. 7 Ekim'den bu yana en net duruşu sergileyen ülke olduk. Ana muhalefet Filistin direnişine 'terör' çamuru atarken biz Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk. Bölgemizin egemenliğine yönelik saldırıları asla tasvip etmiyor ve tepkimizi de ortaya koyuyoruz.

Yarın Lahey'e gidiyoruz. Telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmaması için seferber olduk. Ülkemizi, dalga boyu fırtınalı sulardan sakin sulara ulaştırmanın derdindeyiz. Günübirlik politikalarla değil, dağın arkasındaki tehlikeleri görerek hareket ediyoruz. 86 milyonun kılına zarar gelmemesi için onu yaptık ve yapacağız."

Kaynak: Haber Merkezi