Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı ilgili yasalarda değişiklik yapılmasını içeren teklif, infaz düzenlemelerinde kısmi değişiklikler öngörüyor. Ancak yapılan düzenlemeler, özellikle “örgüt suçları” kapsamına giren hükümlüler açısından ciddi bir değişiklik sunmuyor. AK Parti ve MHP'nin hazırlık sürecinde DEM Parti ile yürüttüğü görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine, tasarının kapsamı oldukça dar tutuldu.
AHMET TÜRK'TEN DİKKAT ÇEKEN TEPKİ
DEM Parti’nin deneyimli siyasetçilerinden Ahmet Türk, komisyondan geçen düzenlemeye sert tepki gösterdi. Yapılan değişikliklerin beklentileri karşılamadığını vurgulayan Türk, şunları dile getirdi:
"Eleştiriler var, hatta güvensizlik var. Bunların samimi olmadığı yönünde. Aslında biz bu samimiyeti gördük. Ama açıkça söylemek gerekir ki, son dönemde özellikle bayramdan önce beklentilere cevap verecek bir süreç başlamadığı için endişelerimiz büyüdü."
SİYASİ UZLAŞI NEDEN SAĞLANAMADI?
AK Parti, MHP ve DEM Parti arasında yapılan istişarelerde, örgüt üyeliği suçlarından mahkûm olanlara yönelik herhangi bir infaz indirimi uygulanması konusunda uzlaşma sağlanamadı. Bu anlaşmazlık, yargı reformunun kapsamının dar tutulmasına neden oldu. Yalnızca bazı hafif suçlara yönelik infaz değişiklikleriyle sınırlı bir reform önerisi hazırlandı.
"EKİM AYI UMUTLARIMIZI TAZELİYOR"
Ahmet Türk, Ekim ayında yeni bir düzenleme süreci başlamasını umut ettiklerini belirtti. Mevcut teklifin beklentilerin oldukça gerisinde kaldığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı:
“Bugün ortaya koydukları infaz yasası, beklentilerimize yanıt vermeyen bir noktada. Bu bizde hayal kırıklığı yarattı. Umut ediyoruz ki ekim ayında, beklentilerimize yanıt verecek yeni bir sürecin başlaması mümkün olur.”
YASA GENEL KURULDA NASIL ŞEKİLLENECEK?
10. Yargı Paketi’nin TBMM Genel Kurulu’nda ne şekilde ele alınacağı merakla bekleniyor. Şu anki haliyle, teklifin özellikle siyasi mahkumlara yönelik hiçbir düzenleme içermemesi, hem muhalefet partileri hem de insan hakları örgütleri tarafından eleştiriliyor. Hukuk çevreleri, kapsamın genişletilmemesi durumunda reformun kamu vicdanında yeterince karşılık bulamayacağını savunuyor.