Hükümete tepki gösteren Bakırhan, “İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi barışı sağlayacağız?” ifadelerini kullandı.
“TECRİT, BARIŞ UMUDUNA YAPILAN BİR KISITLAMADIR”
Bakırhan, Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin yalnızca bir kişiyle sınırlı olmadığını, toplumun genel barış beklentisini olumsuz etkilediğini belirtti. “Öcalan’a uygulanan tecrit, barışa uygulanan tecrittir. 86 milyon insanın barış umudunu zedeliyor. Bu yaklaşım, sürecin ilerlemesine hizmet etmiyor” dedi.
“LAF DEĞİL, İCRAAT GEREKİR”
Konuşmasında Meclis’te kurulan çözüm komisyonuna da değinen Bakırhan, komisyonun somut adımlar atması gerektiğini ifade etti. “Komisyon barışı inşa etmelidir. İmralı ile bir an önce görüşmeli, Sayın Öcalan’ın süreçle ilgili düşüncelerini topluma açıkça paylaşmalıdır” dedi. Bu adımların hem demokrasi hem de ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı.
KAYYIM UYGULAMALARINA SERT ELEŞTİRİ
Bakırhan, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına da tepki gösterdi. Kayyım uygulamalarının halkın iradesine zarar verdiğini savunan Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
“Kayyım hukuksuzluktur, halkın oylarına karşı yapılan bir saygısızlıktır. Van’da halkın seçtiği irade görevine dönmelidir. 223 işçinin işten çıkarılması da bu sürecin en somut örneklerinden biridir.”
“BARIŞ CESARET İSTER, ÇÖZÜM SAMİMİYET GEREKTİRİR”
Bakırhan, konuşmasının sonunda barış sürecinin toplumun geleceği için hayati önem taşıdığını belirterek, “Tecrit kalkarsa Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın düğümü çözülür. Barış ciddi bir iştir, çözüm cesaret ister” ifadelerini kullandı.
