Uçum, genel kanunlar içine yerleştirilecek özel hükümlerin anayasal eşitlik ilkesine ilişkin tartışmalara yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle, sürecin özgün ihtiyaçlarını karşılayacak ayrı ve özel bir geçiş kanununun daha doğru bir çözüm olacağını vurguladı.
GEÇİŞ SÜRECİ KANUNUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Uygun geçiş kanununun taşıması gereken nitelikler, Uçum tarafından altı başlıkta sıralandı:
- Teklik – Tüm ihtiyaçlar tek bir özel kanun içinde toplanmalı, ek normlar gerektiğinde bu kanuna eklenmeli.
- Geçicilik – Sadece geçiş dönemi boyunca geçerli olacak, sürecin sonunda yürürlükten kalkacak nitelikte olmalı.
- Hususilik – Sadece feshedilen terör örgütünün aktif ve destek unsurlarını kapsamalı; bu yaklaşım eşitlik ilkesiyle çelişmez.
- Özgünlük – Türkiye’ye özgü “Terörsüz Türkiye” çatışma çözüm modeline dayanmalı; terörün kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız sona erdirilmesi, dar kimlik siyasetlerinin sona ermesi, demokrasi ve toplum odaklı siyasetin güçlendirilmesi bu modelin temel karakterleri arasında yer almalı.
- Kapsayıcılık – Toplumsal ve ekonomik entegrasyon, ceza ve infaz hukuku, sosyal haklar gibi geçiş sürecine dair kapsamlı alanları içermeli.
- Mutabakat – Geniş toplumsal ve siyasal uzlaşı sağlanarak hazırlanmalı; komisyon süreci bu konuda kritik bir rol üstlenebilir.
İLKESEL TEMELLER VE SONUÇ HEDEFLER
Uçum, bu geçiş süreci kanununun iki temel ilkeye dayanması gerektiğini vurguladı:
- Anayasa uygunluğu: Kanunun anayasal sınırları zorlaması süreci sekteye uğratır.
- Devlet, ülke ve millet hassasiyetleri: Hazırlık aşamasında kırmızı çizgiler ve toplumsal hassasiyetler belirleyici olmalıdır.
GEÇİŞ SÜRECİNİN SONRASINA BAKIŞ
Uçum’un yazısında ayrıca, geçiş süreci tamamlandığında bu kapsamdaki bireylerin mevcut hukuk sistemine entegrasyonu sağlanacak; ardından demokrasi, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için uzlaşı temelinde yeni çalışmalar gündeme gelecek.