Konuşmasında terörle mücadeleye, kamu görevlilerine yönelik baskılara ve sığınmacı politikalarına da değinen Dervişoğlu, ülkenin güncel meselelerine dair değerlendirmelerde bulundu.
"HAYVANLARI DA ONLARLA KIYASLAYAMAM"
Dervişoğlu, Bakırhan'ın köy korucularına ilişkin sözlerine yanıt verdi. Tuncer Bakırhan'ın “Korucuların elindeki silahı al, ver sopayı köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir” sözlerine yanıt veren Dervişoğlu, bu ifadeleri sert bir dille eleştirdi.
Dervişoğlu şunları kaydetti:
“Bugün Koruculara haysiyetsiz ve hadsiz laflar edenlerin Ahvali de budur. Koruculuk da çobanlık da şerefli mesleklerdir. Emin olun çobanın köpeği de kuzusu da pek muhteremdir. Ben hayvanları da onlarla kıyaslayamam. Bunlar Vatanı savunmak görevini ve şuurunu akıllarınca aşağılarken, Çobanın elindeki değnekten bile daha değersiz olduklarını bilmiyorlar.”
TUNCELİ VALİSİNE SAHİP ÇIKTI
Tunceli’de düzenlenmesi planlanan ancak izin verilmeyen bir anma etkinliğiyle ilgili açıklama yaptı. PKK tarafından ölüm haberi duyurulan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun için düzenlenmek istenen anma etkinliğine izin vermeyen Tunceli Valisi’nin merkeze alınma talebine ilişkin konuşan Dervişoğlu, bu sürecin şeffaf biçimde araştırılması gerektiğini söyledi. Müsavat Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Nasıl bir baskıya muhatap kılındığı tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmalıdır. Sayın Valimizi devlete bağlılığı ve dirayetli duruşu için tebrik ediyor, bu meselenin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.”
SEMİH YALÇIN'A YANIT: "MUHATABIM DEĞİL"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, sosyal medya hesabından Dervişoğlu’na yönelik ağır ifadeler kullanmıştı.
Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, Semih Yalçın'ın açıklamalarıyla ilgili olarak yalnızca şu kısa yanıtı verdi: “Kendisi benim muhatabım değildir.”
YALÇIN NE DEMİŞTİ?
Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Yalçın, Dervişoğlu hakkında “sümüklü böcek”, “azgın horoz”, “kendini bilmez”, “müfteri” gibi hakaret içeren ifadeler kullanmış ve İYİ Parti için “fitne ve tefrika gömleği giymiş” suçlamasında bulunmuştu.
"TÜRK ÇOCUĞU DA KÜRT ÇOCUĞU DA AÇIM DİYOR, BUNLAR PAZARLIK PEŞİNDE"
Dervişoğlu, hükümetin sığınmacı politikalarını, terörle mücadeledeki tutumunu ve ekonomik kriz karşısında sessiz kalınmasını eleştirdi:
“Türk çocuğu da Kürt çocuğu da açım diyor bunlar PKK ile pazarlık derdine düşüyor.
Artık sığınmacıları, ekonomik sorunları konuşmuyor. Ne oldu en az 5 milyon kaçağa? Yoksa meseleleri mesele etmediğiniz için mi konuşulmuyor? Aylarca sürece isim koyamadılar. Hızını alamayıp terörist başını Meclis'e çağıranlar oldu. Sonunda 'Terörsüz Türkiye' diye bir şey çıkardılar. Bize 'sürece nasıl bakıyorsunuz?' diyorlar. Endişeyle bakıyoruz. Çünkü biz vatanı için endişe duyanların torunlarıyız.”
"HAYSİYETİN BAŞLANGICIDIR"
Dervişoğlu, konuşmasında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na da değinerek, bu tarihin yalnızca bir bağımsızlık hareketi değil, aynı zamanda bir “haysiyet mücadelesi” olduğunu belirtti:
“2 Gün önce 19 Mayıs’ı kutladık. 1919’dan 1923’e Samsun’dan İzmir’e Ankara’dan Lozan’a uzanan serüvenin doğum gününü, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum gününü kutladık.
19 Mayıs, sadece bir bağımsızlık mücadelesinin miladı değil; aynı zamanda bir haysiyet mücadelesinin başlangıç anıdır. Bizim peşinde olduğumuz haysiyet işte budur.”