1 Aralık 2025’te Sezai Karakoç Salonunda gerçekleştirilen etkinlik, ASBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş’un açılış konuşmasıyla başladı.

Prof. Dr. Serkan Eryılmaz: “Akademik Başarının Temeli Dil ve Matematik”
Prof. Dr. Serkan Eryılmaz: “Akademik Başarının Temeli Dil ve Matematik”
İçeriği Görüntüle

DİJİTAL KÜLTÜR VE GENÇLİKTE DÖNÜŞÜM

Programın açılışında Prof. Dr. Okumuş, gençlerin yalnızca dijital dünyanın kullanıcıları değil, aynı zamanda bu dünyanın içerik üreticileri ve dönüştürücüleri hâline geldiğine dikkat çekti. Sosyal medyanın bireysel davranışları ve toplumsal alışkanlıkları köklü biçimde değiştirdiğini belirten Okumuş, dijitalleşmenin yalnızlaşma, dinî pratikler, kimlik inşası ve bağımlılık gibi birçok başlıkla ilişkili olduğuna vurgu yaptı.

Etkinlik; sosyolojik, psikolojik ve teolojik boyutları tüm yönleriyle ele alan üç oturumdan oluştu. Moderatörlüğü ise ASBÜ Arş. Gör. Recep Bayyiğit yürüttü.

“DUYGULAR YÜZEYSELLEŞİYOR, SAHİCİ TEPKİLER EKSİLİYOR”

İlk oturumda Fatih Şanver, sosyal medyanın bireyleri sosyalleştirmek yerine giderek daha fazla asosyalleştirdiğini ifade etti. Türkiye’de internet kullanımının 2005’ten itibaren hızla yaygınlaştığını hatırlatan Şanver, bu hızlı dönüşümün çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini söyledi.

1-197

Şanver, dijital ortamda duyguların emoji ve “random” ifadelerle yüzeyselleştiğini, kısa video akışlarının bireyin duygu durumunu sürekli oynattığını belirtti. Beğeni kaygısının gençleri dijital bağımlılığa sürüklediğini vurgulayarak “Yalnızlık arttıkça ev dizaynları, çalışma biçimleri, hatta gündelik yaşam pratikleri bile değişiyor” değerlendirmesinde bulundu.

DİJİTAL ORTAMDA DİNİN DÖNÜŞEN SINIRLARI

Etkinliğin ikinci oturumunda Yağmur Akkaya, dinin dijital kültür içindeki konumunu değerlendirdi. Akkaya, dijitalleşmenin dindarlaşma ve sekülerleşme arasındaki sınırları bulanıklaştırdığını belirtti.

Akkaya’nın sunumunda, İslam’ın internet ortamına ilk kez 1980’lerde, İslami web sitelerinin ise 1990’larda yaygınlaştığı bilgisi paylaşıldı. Çevrimiçi ortamlarda Kur’an öğrenimi, tefsir ve ibadet pratiklerinin kolaylaştığını söyleyen Akkaya, buna karşın bilgi kirliliğinin manevi derinliği zayıflatabildiğini vurgu yaptı. Ayrıca “sanal cemaat” kavramının fiziksel birliktelik zorunluluğunu ortadan kaldırdığını belirterek çevrimiçi dayanışma ve sohbet ortamlarının yeni bir topluluk deneyimi sunduğunu ifade etti.

3-158

KİMLİK, BAĞIMLILIK VE DEĞERLER ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Üçüncü oturumda Hatice Dağ, sosyal medya bağımlılığını psikolojik ve sosyolojik yönleriyle ele aldı. Gençlerin sosyal medyayı bir kimlik müzakere alanı olarak kullandığını söyleyen Dağ, Türkiye’de gençlerin sosyal medyada günlük ortalama 4 saat 16 dakika geçirdiğini belirtti.

Dağ’ın aktardığı araştırma sonuçlarında; erkek öğrencilerin sosyal medyayı daha çok kullandığı, ancak kadın öğrencilerin dijital içeriklerden daha fazla etkilendiği bulgusu öne çıktı. Sosyal medyadaki çelişkili içeriklerin özellikle dinî konularda gençlerde kafa karışıklığına yol açtığı ve değer algısını şekillendirdiği vurgulandı.

GENÇLERİN DİJİTAL DENEYİMİNE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM

Programda, sosyal medyanın birey ve toplum üzerindeki psikolojik, sosyolojik ve teolojik etkileri çok yönlü olarak tartışıldı. Dijital yaşamın gençlerin gündelik pratiklerini köklü biçimde dönüştürdüğü vurgulanırken, bu dönüşümün doğru analiz edilmesi gerektiği ifade edildi. Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.

Kaynak: Hacer Koca