Etkinliğe Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanı sıra, akademisyenler, ilahiyatçılar ve çeşitli uzmanlar katıldı. Konferans, “Tarihi ve Dini Boyutuyla Fıtrat”, “Cinsiyet Kimliği ve Fıtrat” ve “Fıtri Gelişim Süreci ve Aile” başlıklı üç ayrı oturumda düzenlendi.
KÜRESEL KÜLTÜREL EMPERYALİZM ELEŞTİRİSİ
Forumun açılış konuşmasını yapan Ali Erbaş, günümüzde insanlığın kültürel, siyasal ve finansal emperyalizmin etkisi altında kaldığını ifade etti. Bu baskının en fazla aile kurumunu sarstığını belirten Erbaş, “Uzun zamandır dünyayı etkisi altına alan emperyalist yapılar, önlerine çıkan tüm değerleri alt üst etmektedir. Özellikle genetik alandaki gelişmeler insanın hayata bakışını kökten değiştirmektedir” dedi.
Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fıtratla barışık olmayan bu yaklaşım, başta insanın kendisi olmak üzere tabiatın doğal seyrine müdahaleye açık hale gelmiştir. Bugün dünyada sosyokültürel bağlamda ortaya çıkan yeni davranış biçimleri, küresel ölçekte yürütülen toplum mühendisliğinin bir sonucudur.”
"CİNSİYETSİZLİK TEŞEBBÜSLERİ AİLEYİ HEDEF ALIYOR"
Konuşmasında insan fıtratına aykırı gelişmeleri eleştiren Erbaş, toplumsal cinsiyet tartışmalarını değerlendirdi. Bu girişimlerin aile yapısına doğrudan tehdit oluşturduğunu belirten Erbaş, şöyle konuştu:
“Gelinen noktada insanlık, cinsiyeti toplumsal bir problem olarak gören ve cinslerden birini diğerine benzeterek ya da insan fıtratına tamamen savaş açarak cinsiyetsiz bir toplum oluşturma çabası içine giren sapkın bir anlayışla karşı karşıyadır.”
Erbaş bu tür anlayışların insanlığın geleceğini tehdit ettiğini vurgulayarak, cinsiyetsizlik fikrini destekleyen her yaklaşımın aile kurumunu hedef aldığını belirtti.
"SESSİZLİK FELAKETE YOL AÇIYOR"
Ali Erbaş, fıtratın korunmasının hem bireysel hem de toplumsal huzur için temel bir gereklilik olduğunu dile getirdi. Sessiz kalınması halinde toplumların felakete sürükleneceğini ifade eden Erbaş, şunları söyledi:
“Bilinmelidir ki fıtratın tahrip edilmesi, hakikatin, hukukun ve ahlakın tahrip edilmesidir. Bu sebeple, bu dejenerasyon karşısında sessiz kalan toplumlar büyük bir felakete sürüklenmektedir.”
NE YAPILMALI?
Toplumun bu tür gelişmelere karşı bilinçli olması gerektiğini belirten Erbaş, yaratılışın rehberliğinde bir hayat sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Bu anlamda yapılması gereken; hangi haslet beslenirse onun galip geleceği bilinciyle hareket etmek ve yaratılış gayesine uygun bir hayatı, vahyin rehberliğinde tahkim etmektir.”