Gazi Üniversitesi Doğu Batı Topluluğu, üniversite bünyesinde önemli bir akademik etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Filistin Meselesi: Ortak Geçmiş, Ortak Sorumluluk” başlığıyla düzenlenen konferans, Gazi Eğitim Fakültesi F Blok Konferans Salonu’nda yoğun katılım eşliğinde gerçekleştirildi.
Akademik Kadro ve Diplomatik Temsilciler Konferansta Buluştu
Etkinliğe; Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Hayta, Gazi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Güneş, Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Özay, Üniversite Genel Sekreteri Mustafa Afşar, Filistin Devleti Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ve Filistin Kültür Müsteşarı Ayman Alhila başta olmak üzere birçok akademisyen, öğrenci ve davetli katıldı.
Konferans, Türkiye ile Filistin arasındaki tarihi ilişkileri gündeme getirmenin yanı sıra, Ortadoğu’daki insani kriz, tarihsel bağlam, kamuoyu algısı ve medyanın rolü gibi pek çok açıdan konuya derinlik kazandırdı.
Etkinlik kapsamında yapılan konuşmalarda, Filistin halkının karşı karşıya kaldığı insani dram, zorunlu göçler, toplumsal travmalar, uluslararası kararların etkileri ve sürdürülebilir barışın zorlukları gibi başlıklar öne çıktı.
Konferansta dikkat çekilen en önemli noktalardan biri, 20. yüzyılın başından bu yana bölgede yaşanan değişimlerin, özellikle 1947’de alınan uluslararası kararların ardından Filistin halkının yaşadığı zorlukların, bugünkü durumu nasıl şekillendirdiği oldu.
Büyükelçi Dr. Faed Mustafa: “Tarihten Alınacak Dersler Geleceği Şekillendirir”
Filistin Devleti’nin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, konuşmasında Osmanlı dönemindeki çok kültürlü ve barışçıl yaşam deneyimine dikkat çekti. Farklı inançların ve kültürlerin asırlar boyunca bir arada yaşadığı bu dönemin, bugünkü bölgesel sorunlara ilham olabileceğini vurguladı.
Mustafa, 1517 yılından bu yana süregelen Türk-Filistin dostluğunun, sadece diplomatik değil, aynı zamanda kültürel ve insani bir bağa dayandığını ifade ederek, bu ilişkinin güçlendirilmesinin önemine değindi. Ayrıca, Türkiye’nin Filistin meselesine olan duyarlılığının bölge halkı için moral kaynağı olduğunu belirtti.
Konferansta, savaş, işgal ve zorunlu göçler bağlamında yaşanan insani kriz, uluslararası hukuk ve insan hakları sözleşmeleri çerçevesinde değerlendirildi. Bu noktada, uluslararası kamuoyunun aktif sorumluluk alması gerektiği vurgulandı.
Özellikle, bölgede süregelen çatışmaların yalnızca politik ve askeri birer mesele olmadığı; aynı zamanda insanlık onuru, eğitim hakkı ve yaşam hakkı gibi temel haklarla da doğrudan ilişkili olduğu ifade edildi.
Gazi Üniversitesi’nden Barış ve Ortak Yaşam Mesajı
Konferansta Gazi Üniversitesi’nin “barış, adalet ve ortak yaşam” ilkelerine bağlılığı da sıkça dile getirildi. Etkinlik boyunca üniversitenin farklı kültürler arasında diyaloğu teşvik eden akademik duruşuna vurgu yapıldı.
Dr. Faed Mustafa, konuşmasında Türkiye’nin tarihsel hoşgörü kültürünün çağdaş dünyada örnek alınması gereken evrensel bir değer olduğunu belirterek, bu kültürün diplomasi ve eğitim aracılığıyla yeniden canlandırılabileceğini ifade etti.
Programın sonunda, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Hayta, konferansa katkılarından dolayı Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa’ya çiçek takdim etti. Bu anlamlı jest, salondaki katılımcılar tarafından alkışlarla karşılandı ve etkinlik samimi bir atmosferle sona erdi.