Uzmanlar, ergenlik engelleyici tedaviler ve hormon terapilerinin kısa vadede ne gibi sonuçlar doğurabileceğini incelediklerini, ancak uzun vadeli etkilerin, özellikle doğurganlık veya bilişsel gelişim gibi kritik konuların henüz netleşmediğini vurguluyorlar.

NIH'DEN KAPSAMLI ÇALIŞMA: 400 TRANSGENDER GENCİN TEDAVİSİ İNCELENİYOR

Ulusal Sağlık Enstitüleri, ABD’nin dört büyük çocuk hastanesinde tedavi gören yaklaşık 400 transgender gencin ruh sağlığı ve diğer sağlık sonuçları üzerine kapsamlı bir araştırmaya fon sağladığını duyurdu. Bu araştırma, cinsiyet kimliğini değiştirmeye yönelik tıbbi tedavi sürecinin bu gençlerin psikolojik ve fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Ancak NIH, bu çalışmaların uzun vadeli etkileri incelemeye yönelik henüz yeterli veri sunmadığına dikkat çekiyor. Araştırmalar, çocukların doğurganlık, bilişsel gelişim ve diğer sağlık alanlarında olası riskleri de kapsamıyor.

CİNSİYET DİSFORİSİ VE TEDAVİLERİ: ABD’Lİ ÇOCUKLARIN VERİLERİ

ABD’de cinsiyet disforisi teşhisi konan çocukların sayısı son yıllarda önemli bir artış gösterdi. 2017 ile 2022 yılları arasında 6 ila 17 yaş arasındaki 121.882 çocuğa cinsiyet disforisi tanısı koyuldu. Bu dönemde, ergenlik engelleyici tedaviler veya hormon tedavisine başlayan çocuk sayısının ise 17.683 olduğu bildirildi. Bu veriler, ABD'deki tıbbi otoritelerin ve ailelerin, çocuklarının cinsiyet kimliğiyle uyumlu tedavi seçeneklerine yönelik daha fazla ilgi gösterdiğini ortaya koyuyor.

Ancak uzmanlar, bu tedavilerin cinsiyet kimliğiyle ilgili uzun vadeli etkilerini araştırmaya devam ederken, bazı endişeleri de dile getiriyor. Özellikle hormon tedavilerinin ergenlik dönemindeki bireylerin biyolojik gelişiminde nasıl bir rol oynayacağı, doğurganlık üzerinde uzun vadeli etkilerinin ne olacağı gibi sorular hala netlik kazanmış değil. NIH bu konuda daha fazla veri toplamak için çalışmalara devam edeceğini belirtiyor

TÜRKİYE'DEN TARTIŞMALI BİR YORUM: PEDOFİLİ İDDİASI

ABD’deki bu tıbbi araştırmalar ve gelişmeler, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Türkiye'deki bir sosyal medya kullanıcısı, ABD verilerini paylaşarak, “7-8 yaşlarındaki bir çocuk LGBT nedir bilmez. Bunu destekleyen pedofili olabilir” şeklinde bir yorumda bulundu. Bu yorum, sosyal medyada büyük tartışmalara yol açtı. Birçok kişi, bu tür söylemlerin yanlış anlaşılmalara ve toplumsal kutuplaşmalara yol açabileceğini savundu.

LGBTİ+ hakları savunucuları, çocukların erken yaşlarda cinsiyet kimliklerini keşfetmelerinin, onların doğal gelişim süreçlerinin bir parçası olduğunu ve bu süreçlerin tıbbi müdahale gerektirmediğini savunduklarını belirtiyor. Diğer yandan, karşıt görüşte olan bazı kişiler ise, çocukların cinsiyet kimliği ile ilgili erken yaşta yapılan müdahalelerin etik ve sağlık açısından riskler taşıdığına dikkat çekiyor. 


CİNSİYET DEĞİŞİMİ VE ETİK SORUNLAR: DÜNYA ÇAPINDA BİR TARTIŞMA

Cinsiyet kimliğiyle ilgili sağlık tedavileri, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de tartışma konusu olmaya devam ediyor. ABD'deki bu çalışmalar ve veriler, yalnızca tıbbi tedavi süreçlerine dair tartışmaları değil, aynı zamanda toplumsal ve etik sorunları da gündeme getiriyor.