Birkaç gündür Amerika, Almanya ve sair ülkelerin sokaklarından, üniversite bahçelerinden ekranlara yansıyan görüntüleri izliyoruz. İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma, vahşete tepki gösteren insanlara uygulanan insanlık dışı muameleyi görüp de tepkisiz kalmak mümkün mü?

Türkiye’ye insan hakları, hukuk dersi vermeye kalkanların ne türden insanımsılar olduğu öylesine vahşice görülüyor ki, alçaklığın, şerefsizliğin kitabını yazıyorlar…
Dünyaca ünlü üniversitelerin bölüm başkanı ya da öğretim üyesi profesör kadınlar yerlerde sürükleniyor, sokak ortalarında boyunları sıkılıyor, ters kelepçe takılarak kodese tıkılıyor…

TRT ve Anadolu Ajansı gibi kurum ve kuruluşlar olmasa, o insanlık dışı görüntülere tanıklık etme şansımız bile yok. Çünkü o uygar (aslında aygır) ülkelerin basın/yayın organları İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma tepki gösterenlerin yaşına ve cinsiyetine bakmaksızın şiddet yoluyla, orantısız güç kullanarak şiddetlice susturulmaya çalışılmasını görmezden geliyor. Haber olarak yayınlamıyor bile…

200 günde 35 bin Filistinliyi katlederek soykırım uygulayan İsrail masum, ‘dur, yapma’ diyen kadın profesörler, gencecik öğrenciler suçlu öyle mi?
Batsın sizin demokratlığınız, medeniliğiniz…

Yazarımız Dursun Erkılıç’ın sizin gibi onun bunun çocukları için paket servisi yaptığı aşağıdaki sözleri iadeli taahhütlü iletiyoruz:
Bre Allahsızlar…
Bre kitapsızlar…
Bre namussuzlar…
Bre deyyusu ekberler…
Bre alçaklar…
Bre kendi tenine dönen kıllar…
Bre nebbaşlar…
Bre ruhsuz göt-başlar!
Bre usul/edep yoksunları…
Bre hastalıklı organizma toksinleri…
Bre ne idüğü belirsiz, soysuz/sopsuz, şerefsizler…
Bre küfrün sembolü kefereler…
Bre zulmün sembolü zalimler…
Bre onursuzlukta alimler…
Bre omurgasızlar…
Yeter artık.

Editör Hakkında