O dönemde yazdığım ve “Türkiye’de Siyaset” kitabımda yer alan “Nazım Planı” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. 15 yaşındaki yazı şöyleydi:


Nazım Hikmet Ran, Türk dilinin önemli şairlerinden biridir. Hükümet yerinde bir kararla, Nazım’ın Türk vatandaşlığından çıkarılmasına ilişkin 25 Temmuz 1951 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nı yürürlükten kaldırdı. Bu, Nazım Hikmet’in yeniden Türk vatandaşı oluşunun tescili, ilamı ve ilanıydı. Hayırlı olsun...


Nazım Hikmet’i Üstat Necip Fazıl ile kıyaslayanlar; (bu kıyaslama değil de, şiir anlayışları, teknikleri ve üsluplarına dair bir tespittir); Nazım’ı ‘telkinci’, üstadı ‘tebliğci’ bulur... Bu açıdan bakarsak, şu anda, Türk şiirinin telkin ve tebliğde zirve isimleri yeniden Türk vatandaşlığında buluştu...

 Aslına bakarsanız, Nazım zaten vatandaş gibiydi!


Rahmetlik Alparslan Türkeş, ömrü boyunca mücadele ettiği solun bağrına bastığı Nazım Hikmet’in ‘Davet’ şiirini Ülkücülerin yüzüne okuyunca olay olmuştu...


Ancak, iyi de olmuştu! Bir tabu yıkılmış, Ülkücüler Nazım Hikmet’le barışmıştı...


Çünkü, Türk’ün göç tarihini ve Türkiye Cumhuriyeti haritasını en öz ve en çarpıcı biçimde anlatan şiir, Türk milliyetçiliğinin zirvesindeki bir isim tarafından seslendirilmiş ve ülkenin sağ ile sol yakasını bir araya getirmişti..

ACILARIN, AĞITLARIN ‘KIZ ÇOCUĞU’


 


Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde first lady’lerin katılımıyla düzenlenen “Gazze'ye Destek İçin İstanbul Buluşması” da bir Nazım sürprizine sahne oldu.


Emine hanım, ‘Uzat Elini Ey İnsanlık’ yazılı sahnede konuşurken, Nazım Hikmet’in Hiroşima için yazdığı ‘Kız Çocuğu’ şiirini okudu.


Okumakla kalmadı, Gazze’de yaşananları anlatıp şiiri okurken duygulanan Erdoğan, gözyaşlarını tutamadı.


Büyük alkış ve takdir topladı doğal olarak

YANLIŞ OLMAZ HERHALDE


Rahmetli Türkeş’in Nazım’dan ‘Davet’i okumasını, Hükümetin Nazım’ı yeniden Türk vatandaşlığına kabul etmesini ve Emine hanımın, dünyanın en güncel felaketine dikkat çekerken ‘Kız Çocuğu’nu terennüm etmesini; siyasetin, sosyolojinin, toplumsal barışın ‘Nazım planı’ olarak görmek yanlış mı olur?