Antik Çağ'ın önemli filozoflarından Aristo'nun 3 yıl süreyle yaşadığı ve felsefe okulu kurduğu Assos Antik Kenti, son dönemde yapılan kazılarla gün yüzüne çıkan eşyalar sayesinde antik dönemin günlük yaşamına ışık tutuyor.

Assos Antik Kenti Hakkında Bilgi:



  • Ayvacık ilçe merkezinin 17 kilometre güneyinde yer alan Behramkale köyünde bulunan Assos Antik Kenti, tarih boyunca Lidya, Pers, Pergamon ve Roma egemenlikleri altında varlığını sürdürdü.

  • Kent, Orta Çağ'da terk edilmiş olup, Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından 1880-1883 yıllarında yapılan kazılar sırasında keşfedildi.

  • Geçmişte bölgesindeki tek büyük limana sahip olan Assos, aktif olduğu dönemde geçen gemiler sayesinde zenginlik elde etmiştir.

Kazı Çalışmaları ve Keşifler:



  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığındaki kazı heyeti, Assos Antik Kenti'nde gerçekleştirdikleri kazılarla önemli tarihi eserlere ulaştı.

  • Kazılarda gün yüzüne çıkan eşyalar, Assos'ta yaşamış antik insanların günlük yaşamına dair detaylı bilgiler sunuyor.

Gün Yüzüne Çıkan Eşyalar ve Araştırmalar:



Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan liderliğindeki kazı heyeti, Assos'tan çıkardıkları eşyalarla antik dönemin gizemlerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Bu eşyalar, antik insanların günlük yaşamına dair detaylı bilgiler sunmaktadır.

Assos'un Önemi ve Felsefi Tarih:


Assos, Aristo'nun felsefe okulu kurduğu ve büyük düşünürün 3 yıl boyunca yaşadığı yer olarak bilinir. Aynı zamanda Aziz Pavlus'un ziyaret ettiği kent, Hristiyanlık tarihinde de önemli bir yere sahiptir


Kazıların Anlamı ve Sonuçları:


Assos Antik Kenti'nden çıkan eşyalar, antik çağın günlük yaşamına dair eşsiz bir pencere açmaktadır. Antik insanların yemek pişirme yöntemleri, tüketim alışkanlıkları, kullandıkları araç-gereçler ve yaşam tarzları hakkında değerli bilgiler sağlamaktadır.


Assos'taki kazılar, tarih ve arkeoloji alanında yapılan araştırmalara büyük katkılar sunarak geçmişin izini sürmeye devam ediyor.

Assos Antik Kenti'nde Çöplük Kazıları: Antik Yaşamın İzleri Gün Yüzüne Çıkıyor


Çanakkale'nin Behramkale köyünde yer alan Assos Antik Kenti'nde gerçekleştirilen kazılarda, "bothros" adı verilen çöplükten çıkan yüzlerce parça günlük eşya ve ham malzemeler, antik yaşamın detaylarını gün yüzüne çıkarıyor. Kazı alanında yapılan çalışmalar, antik döneme ait benzersiz bilgiler sunarak tarihçilere ve arkeologlara ulaşmayı hedefliyor.

Günlük Eşyaların Keşfi:



  • "Bothros" adı verilen çöplükte yapılan kazılarda ortaya çıkan yüzlerce parça arasında günlük yaşamın bir parçası olan eşyalar ve ham maddeler bulunuyor.

  • Konservatörler, bu parçaları uzun uğraşlar sonucunda bir araya getirerek antik döneme ait malzemelerin restorasyonunu sağlıyor.


  • Prof. Dr. Nurettin Arslan, Assos Antik Kenti'ndeki çöplüğün, Roma dönemine ait bir çeşme yapısının kenarındaki boşlukta bulunduğunu ifade etti.

  • Roma döneminde çeşme yapılırken ana kayanın kesilmesi gerektiği belirtilen Arslan, çeşme işlevini kaybettikten sonra bu boşlukların antik dönemde "bothros" olarak adlandırılan çöp alanlarına dönüştüğünü açıkladı.


Çöplüklerin Önemi:



  • Arkeologlar, çöplük alanlarının antik dönemdeki yaşamı anlamak adına büyük bir öneme sahip olduğunu belirtiyor.

  • Bothros'tan çıkan eşyalar, antik insanların günlük hayatları, tüketim alışkanlıkları ve kullanılan malzemeler konusunda aydınlatıcı bilgiler sunmaktadır.



Arslan, çöplükten çıkarılan eserler arasında Roma döneminde "sigillata" denilen kırmızı astarlı kapların, Afrika`da "terra sigillata" olarak bilinen ve üzerlerinde askılar, haçlar olan seramiklerin çoğunlukta olduğunu aktararak, domuz ve büyükbaş olmak üzere o dönem tüketilen hayvanlara ait kemiklere de ulaştıklarını belirtti.


Prof. Dr. Arslan, "İnsanların yazı yazmak için kullandıkları ya da merhemleri karıştırmak için ihtiyaç duydukları küçük kaşıklar, kalemler ele geçti. Bu her yerde bulunan bir bulgu ancak Assos`taki bu bulguyu önemli kılan, `stylus` dediğimiz kalemler ya da küçük kaşıkların, balıkların sırtlarındaki yüzgeç kemiklerinden yapıldığını öğrendik. Bu bizim için önemli. Bugüne kadar bu tür aletlerin üretildiğini biliyoruz fakat bunlara ait ham maddeyi bulma şansımız yoktu ama bu çöplükte balık kemiklerinden üretilmiş olan aletlerin yanında henüz işlenmemiş olan ham maddeleri bir arada gördük. O yüzden hem arkeoloji hem de üretim teknikleri açısından oldukça önemli." diye konuştu.