İlk derece mahkemesi, işten çıkarma işleminin kanuni dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle yapılan işten çıkarma işlemini hukuka aykırı buldu ve çalışanın görevine iadesine hükmetti. Ancak bu süreç, tazminat talebi konusunda yeni bir hukuki tartışmayı da beraberinde getirdi.

Görevine dönmesi yönünde karar çıkan çalışanın, yedi yıl boyunca mahrum kaldığı maaş ve özlük hakları için talep ettiği tazminat, İdare Mahkemesi tarafından “muhtemel zarar” gerekçesiyle reddedildi.

Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, bu kararın Danıştay’a taşındığını ve yüksek mahkemenin konuya ilişkin kritik bir hüküm verdiğini belirtti.

Karakaş’ın aktardığına göre Danıştay 12. Daire, 27 Kasım 2025 tarihli kararında hukuka aykırılığı yargı kararıyla tespit edilip iptal edilen işlemler nedeniyle çalışanların mahrum kaldığı tüm mali hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğini hükme bağladı.

Kararda, İdare Mahkemesi’nin tazminat talebini reddeden kararının hukuka uygun olmadığının altı çizilerek bozulmasına karar verildi.

SGK uzmanı Karakaş kararı özetleyerek, iptal edilen işlemin baştan itibaren geçersiz sayılacağını, bu nedenle çalışanın yoksun bırakıldığı tüm mali hakların faiziyle birlikte ödenmek zorunda olduğunu vurguladı.

Karakaş, “Mahkeme ‘muhtemel zarar’ diyerek reddedemez. İdare ‘ağır kusur’ arayamaz. Çalışanın tüm kayıpları eksiksiz karşılanır” ifadesini kullandı.

Karakaş, iptal kararının sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
Çalışanın işten çıkarılmamış gibi tüm haklarına yeniden kavuşacağını, idarenin ise hukuka aykırı işlem nedeniyle doğan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu ifade etti.

Karakaş, alt düzenlemelerle yapılan hukuki dayanağı zayıf işten çıkarmaların kamu kurumlarını zor durumda bırakacağını belirtti.

Kararın geniş kapsamlı etkilerine dikkat çeken Karakaş, Danıştay’ın çizdiği bu çerçevenin yalnızca davacı için değil, haksız şekilde işten çıkarılan tüm kamu çalışanları için güçlendirici bir emsal olduğunu söyledi.

“Bir işlem iptal edildiyse, çalışanın kaybettiği her kuruş faiziyle geri ödenir. Başka yolu yoktur.” sözleriyle kararın netliğini vurguladı.

Editör Hakkında