Kurban ibadetinin yerine getirilmesi için gerekli olan şartları taşıyan bir hayvanın, usulüne uygun bir şekilde kesilmesi gerekmektedir. Sadece bağışta bulunmak veya sadaka vermek, kurban ibadetinin yerine getirilmesi anlamına gelmez. Bu nedenle, "Kesimsiz kurban bağışı" adı altında yapılan bağışlar, dini açıdan kurban ibadeti olarak kabul edilmez. Bu tür bağışların, kurban ibadetiyle ilgili herhangi bir dini dayanağı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kesimsiz bağışlar, dinen kurban olarak kabul edilmez ve ibadetin yerine getirilmesi için yeterli değildir.





Bir kurban hissesi, sadece bir kişi içindir. İmkanı olmayan birden fazla kişinin, tek bir hisseye ortak olabileceği anlayışı dinen doğru değildir. Aynı hisseye birden fazla kişinin ortak olması durumunda kurban ibadeti yerine getirilmiş sayılmaz. Bu nedenle, vekaletle kurban kesen kuruluşlar sadece vekalet veren kişiler adına kurban kesme hakkına sahiptirler, kendi adlarına değil.









İslam'da kabir kurbanı veya ölü kurbanı adı altında bir kurban türü bulunmamaktadır. Eğer ölen kişi vasiyet etmediyse, onun adına Kurban Bayramı'nda udhiyye kesilmesi gerekmez









Evli olmayan kişilerin kurban kesemeyecekleri veya kadınların kurban kesme işlemini gerçekleştiremeyecekleri gibi bir anlayış yanlıştır. Kurban kesim işlemini gerçekleştirebilmek için kesme becerisine sahip olmak yeterlidir; bu beceriye sahip olan herhangi bir kişi, cinsiyetinden bağımsız olarak kurban kesimini gerçekleştirebilir.







Bir büyükbaş kurbanlık için hissedar sayısının mutlaka 3, 5, 7 gibi tek sayılarda olması gerektiği düşüncesi doğru değildir. Aslında bir büyükbaş hayvana 7 kişi ortak olabileceği gibi, bu sayı 6 veya daha az da olabilir. Önemli olan, her bir hissenin yedide birinden az olmamasıdır.









Kurban etlerinin zorunlu olarak yedi fakire dağıtılması gerektiği inancı doğru değildir. Bir kişi, udhiyye kurbanını kestikten sonra, bir kısmını ihtiyaç sahiplerine, bir kısmını ise akraba ve komşularına dağıtarak paylaşabilir. Geriye kalan kısmını ise kendi evinde kullanabilir.


Bu prensip, adak olmayan udhiyye kurbanları için geçerlidir. Ayrıca, vekaletle kurban kesen kuruluşlar da kesilen kurbanın etlerini söz verdikleri yerler dışında dağıtmamalı ve vekalete aykırı davranmamalıdır.





Yolculukta olan birinin kestiği kurbanın geçersiz olduğu anlayışı yanlıştır. Bir kişinin, misafir olarak bulunduğu bir köyde veya başka bir yerde kestiği kurban geçerlidir. Dolayısıyla, bu şekilde kurban kesen bir kişinin, daha sonra bayram günlerinde kendi yaşadığı yere dönünce tekrar kurban kesmesi gerekmez.










Kurbanlık hayvanın taşıması gereken özellikler ve kesimle ilgili diğer hükümler, adak, akika veya şükür amaçlı kurbanlar da dâhil olmak üzere tüm kurban çeşitlerinde aynıdır. Dolayısıyla, bazı insanlar arasında yaş gibi belirli şartların sadece belirli kurban türleri için gerektiği inancı yanlıştır. Her kurban türünde, hayvanın belirli niteliklere sahip olması ve kesim işleminin belirlenen usullere uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.





Editör Hakkında