FUHUŞ ORANLARINDA MÜSLÜMAN ÜLKE YOK
Dünya genelinde fuhuş oranının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında ilk sırayı Budist nüfuslu Tayland alırken, onu Danimarka, İtalya, Almanya, Fransa, Norveç, Belçika, İspanya, Birleşik Krallık ve Finlandiya gibi Hristiyan kimliğiyle öne çıkan Avrupa ülkeleri takip ediyor.
HIRSIZLIK ORANLARINDA AVRUPA ZİRVEDE
Dünyada hırsızlık oranı en yüksek ülkeler arasında Danimarka, Finlandiya, Avustralya, Kanada, İngiltere, ABD ve İsveç gibi gelişmiş Batı ülkeleri ilk sıralarda bulunuyor.
İlk 10’da yer alan ülkelerin 8’i Hristiyan, biri Hindu, biri Güney Afrika olmak üzere, hiçbir Müslüman ülke bu listeye girmiyor.
CİNAYET ORANLARINDA LATİN AMERİKA ZİRVEDE
Honduras, Venezuela, El Salvador, Guatemala, Jamaika ve Güney Afrika gibi Hristiyan nüfusun yoğun olduğu ülkeler, dünyada en yüksek cinayet oranına sahip ülkeler arasında yer alıyor.
ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞINDA HRİSTİYAN ÜLKELER İLK SIRADA
Dünyada alkol bağımlılığı oranlarının en yüksek olduğu ülkeler listesinde de tablo değişmiyor. Moldova, Belarus, Litvanya, Rusya, Çekya, Ukrayna, Romanya ve Avustralya gibi tamamı Hristiyan ülkeler bu alanda başı çekiyor.
İslam coğrafyasında alkolün dinen yasak oluşu, bu konuda toplumları koruyan en güçlü etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.
UYUŞTURUCU KARTELLERİ VE ÇETELER HRİSTİYAN ÜLKELERDEN ÇIKIYOR
Dünyanın en tehlikeli çeteleri arasında yer alan Yakuza (dinsiz), Wah Sing, Jamaica Posse, Aryan Brotherhood gibi örgütlerin tamamı Müslüman olmayan ülkelerde faaliyet gösteriyor.
Aynı şekilde, Pablo Escobar, Joaquín “El Chapo” Guzmán, Griselda Blanco gibi ünlü uyuşturucu baronlarının tamamı Hristiyan kökenli ülkelerden geliyor.
TARİHİN EN BÜYÜK KATLİAMLARINI KİM YAPTI?
Tarih boyunca yaşanan büyük insanlık suçlarının da Müslümanlarla ilgisi bulunmuyor.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını başlatanlar Müslüman değildi.
Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombalarını atanlar Müslüman değildi.
Afrika’da milyonlarca insanı köleleştiren, Kızılderilileri katledenler Müslüman değildi.
Tüm bu örnekler, “şiddet ve terörün kaynağı İslam’dır” iddiasını tarihsel ve istatistiksel olarak çürüten en net göstergelerden biri olarak öne çıkıyor.
“TERÖR” TANIMINDAKİ ÇİFTE STANDART
Bugün dünyada “terör” kelimesinin anlamı, failin kimliğine göre değişiyor.
Eğer bir saldırıyı Müslüman olmayan biri yaparsa bu genellikle “bireysel suç” olarak adlandırılıyor; aynı eylemi bir Müslüman gerçekleştirdiğinde ise doğrudan “terör” etiketiyle anılıyor.
Bu çifte standart, küresel medyada bilinçli biçimde sürdürülüyor ve İslam’a yönelik önyargıların beslenmesine neden oluyor.
İslam, adalet, merhamet ve barış dini olarak milyonlarca insanın hayatına yön verirken;
dünyada suç, yozlaşma ve şiddetin merkezi, İslam ülkeleri değil, tam tersine Batı dünyasıdır.