Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Bölgesi'nde deprem tekrarlama aralığının dolu olduğuna dikkat çekerek, bu durumun büyük bir deprem olasılığını artırdığını vurguluyor. Ayrıca, 6 Şubat 2023'teki büyük depremlerin, Türkiye genelinde inşa edilen yapıların düşük kalitesini acı bir şekilde ortaya koyduğuna işaret ediyor.

Tüysüz, Türkiye genelindeki plansız kentleşme, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkartılamayan yapı işçiliği ve denetim eksikliklerinin, deprem direnci açısından büyük sorunları beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Onlarca imar affının da afet dirençsiz yapıları teşvik ettiğine dikkat çekiyor.

İstanbul'da 1 milyon 120 bin binanın en azından 700 bin tanesinin depremde hasar alabileceğini belirten Tüysüz, bu binalardan 70 ila 80 bin tanesinin ise çökebileceğini ya da ciddi hasar alabileceğini öne sürüyor. Ancak, bu büyük soruna çözüm bulmak konusunda toplumda güven oluşturacak bir yol haritasının oluşturulamadığını ifade ediyor.

Marmara Bölgesi'nde olası bir depremin etkilerini ele alan Tüysüz, en kötü senaryoda 7.5 büyüklüğünde bir depremin beklenildiğini belirtiyor. Harita üzerinde siyah ve kırmızı renklerle işaretlenen bölgelerde en büyük sarsıntının yaşanacağını ve buna bağlı olarak en büyük hasarın bu alanlarda olacağını açıklıyor. Bu durumun, bölgedeki nüfus artışı ve sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde büyük tehlikelere işaret ettiğini vurguluyor.