Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti)'nin Kütahya mitinginde halka sesleniyor. Erdoğan, geçtiğimiz Mayıs ayında gerçekleşen genel seçim sonuçları için Milletvekilliğinde %68, Cumhurbaşkanlığında ise %70 oranında destek veren Kütahyalılara teşekkürlerini iletti.
"31 MART İÇİN HAZIRIZ"
31 Mart'ta da genel seçimlerde aldıkları desteği beklediklerini ve parti ayrımı gözetmeksizin her vatandaşın değerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, seçimlerin geçici olduğunu ancak birlik ve kardeşliğin kalıcı olduğunu ifade etti.
"TÜRKİYE'DE KENDİLERİNE YER BULAMADILAR."
Ülkenin güvenliği ve istikrarının önemine değinen Erdoğan, terör örgütlerine karşı verilen mücadeleyi ve milletin birlik içinde olduğunu vurguladı.
"KİRLİ İTTİFAKLARI HEP BİRLİKTE TAKİP EDİYORUZ"
Başkan Erdoğan, gizli saklı yürütülen eylemleri milletin desteğiyle etkisiz hale getireceklerini vurgulayarak "Şu anda emniyetten ne kadar katılım var bir öğrenelim, aldığım rakam 35 bin. Tabii sandıklara da bunun yansıması lazım. Kütahya'da hamdolsun böyle bir sıkıntımız inşallah yok. Ama şehirlerimizin bir kısmında yapılan kirli ittifakları hep birlikte takip ediyoruz. Kiminde listeler geç veriliyor, aday isimleri sabahtan akşama sürekli değişiyor. Milletimiz de engin ferasetiyle kapalı kapılar ardında çevrilen dolapları, yapılan pazarlıkları, sergilenen alicengiz oyunlarını çok iyi görüyor. Bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart'ta da milletimizle omuz omuza verip meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız." dedi.
EMEKLİYE MÜJDE
Emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çeken Erdoğan, "Kütahya yaklaşık 160 bin emeklimizin yaşadığı bir şehrimiz. Ülkemiz Gezi olaylarından beri süren, 15 Temmuz'da daha da keskinleşen, 2018'den itibaren iyice alenileşen bölgesel ve küresel krizlerle daha da derinleşen sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hamdolsun önümüze hangi badire çıkarsa çıksın ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık. Hiç şüphesiz hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. En çok etkilediği kesimlerin başında emeklilerimiz vardır. Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyelere çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor. En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli değil. Peki, emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz. Şimdi birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız bizim ülkemizde halihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık 10 bin lira eklemek demek, 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir. Dikkat ediniz mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor. Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak yine yeterli gelmiyor." sözleriyle devletin gelir ve gider dengesini sağlama çabasını aktardı ve bütçe kalemlerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin siyasi sorumluluğunun da farkında olduklarını ve her adımda millete karşı hesap verilmesi gerektiğini vurguladı ve devlet yönetiminin ciddiyetini aktardı.