Ankara'da bazı semt adlarının içinde de geçen "dere"lerin, bir zamanlar kenti ağ gibi ördüğü gerçeği, bugün özellikle genç nüfus için inanılmaz geliyor. Kavaklıdere, İncesu, Hoşdere, Akdere, Cevizlidere, Dikmen Deresi, Bent Deresi, Kirazlıdere gibi birçok semtin adında kalmış olan Ankara'nın dereleri, artık yer altında akıyor.
Ankara, eski çağlardan beri yüzlerce dereye ev sahipliği yapmış bir kent. Osmanlı döneminde Ankara'da dereler tatlı su kaynağı ve balıkçılık için kullanılırken, yakın tarihte dereler yer altına itildi.
YER ALTINA İTİLDİLER
Ankara'daki ondan fazla derenin üstüne ulaşım sistemleri ve evler inşa edildi. Ankara'da yılda en az 1-2 defa yaşanan su baskını ve sel felaketleri, doğanın kendine ait olan alanları geri almaya çalışmasından kaynaklanıyor.
Ankara'nın dereleriyle ilgili yapılan araştırmalara göre, üzeri kapatılarak yerin altına itilen dereler şöyle:
Kutugün Deresi, Beytepe Deresi, Ağıldere, Yalıncakköyü Deresi, Karakusunlar Deresi, Söğütözü Deresi, Cevizlidere, Kirazlıdere, Dikmen Deresi, Ayrancı Deresi, Kavaklıdere, Hoşdere, Seyrantepe Deresi, Bülbülderesi, Akdere.
ANKARA'NIN ÖNEMLİ DERELERİ
"Ankara Çanağı" olarak adlandırılan bir alanda üç büyük akarsu bulunuyor. Bunlardan en önemlileri Çubuk Çayı... Bu çayın üzerine yapılan Çubuk Barajı, Ankara’ya uzun yıllardır içme suyu sağlıyor.
Ankara'nın bir başka önemli akarsuyu Hatip Çayı, doğu-güneydoğudan geliyor.
Kentin üçüncü büyük akarsuyu da İncesu Deresi. Bunlar, Ankara’da Akköprü-Ankamall civarında birleşir. Bu üç dere açıktan akarak köprülerin altında birleşiyor ve Ankara Çayı adını alıyor.
Ankara'da, en bilinen derelerin dışında iki yüzün üstünde küçük dere bulunuyor. Bu derelerin bir kısmı yazın kururken kiminde de çok cılız sular bulunuyor.
Ankara'da dereler üzerine yapılan araştırmaya göre, Çayyolu'ndan Cebeci'ye doğru gelindiğinde en az 30-40 derenin üstünden geçiliyor.